"hem siz birer perde yaradılmışsınız. Ta güzelligi görülmeyen zahiri çirkinlikler size isnad edilip Zat-ı Mukaddes-i İlahiye'nin tenzihine vesile olasınız." (Sözler, 18. Söz) burada nefis nasıl perde oluyor?
"Nefsine ağır gelen, hakkında hayırlı olandır." Bu söz için, Hz Ali'nin sözü deniliyor. Doğru mudur? Bu sözden ne anlamalıyız?
23. Lem'anın Hatimesinde ibadeti terk eden insan nefsine zulmeder deniyor. Nefse zulmetmek nasıl olur?
“Nefsini bilen Rabbini bilir.” cümlesi ile anlatılmak istenen nedir?
"Sonra da acz ve nefsin itimadsızlığından neş'et eden ve işi birbirine bırakmak olan düşman-ı gaddar geliyor. Himmetin elini tutup oturtturur. Siz de
[لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْ]
olan hakikat-ı şahikayı üzerine çıkarınız. Tâ o düşmanın eli o himmetin dâmenine yetişmesin." Bu kısmı izah edebilir misiniz? Burada geçen nefsin itimatsızlığını nasıl anlamalıyız?
Sekizinci Lema’da geçen şu cümleleri devamıyla birlikte izah eder misiniz?
Sevmek içimi çok rahatlatıyor, iyi bir insan oluyorum, kalbim ferahlıyor ama insanları sevemiyorum. Sanki nefsimi daha çok seviyorum. Ben böyle olmak istemiyorum. Ben tüm varlıkları nasıl sevebilirim? Bu sevmenin ölçüsü nedir?
Başımıza gelen her musibette nefsimizin bir hissesi mi var? Eğer var ise Kader mahkumu tabiri doğru olur mu?
"İşte, Hazret-i Gavs’ın bu emrinin mânâsı şudur ki: Ne vakit senin oğlun da ruhu cesedine, kalbi nefsine, aklı midesine hâkim olsa ve lezzeti şükür için istese, o vakit leziz şeyleri yiyebilir." İktisad Risalesi'nde geçen bu cümleyi izah eder misiniz?
Nefsini ıslah eden başkasını ıslah edebilir mi? Hem başkasını ıslah edebilecek seviyeye geldiğimizi nasıl anlayabiliriz? Hem nefsini ıslah etmeden başkasını ıslah etmeye çalışanların ne gibi menfi neticeleri olur? Tebliğ usulleri hakkında bilgi verir misiniz?