"Tahavvülât-ı zerrât, Nakkāş-ı Ezelî’nin kalem-i kudreti, kitâb-ı kâinâtta yazdığı âyât-ı tekvîniyenin hengâmındaki ihtizâzâtı ve cevelânıdır." (30. Söz) cümlesini açıklar mısınız
Namaz kılarken teşehhüd esnasında şehadet parmağını kaldırmak hakkında biligi verir misiniz? Sünnet midir?
Üstadımızın Risale-i Nurda bahsettiği gibi, Talebe-i Ulumun faziletine dair daha önceki alim zatlar bu mevzulara deyinmişler midir? Talebe-i Ulumun faziletine dair hadisi şerif ve büyük zatların bu yöndeki sözleri nelerdir?
Tarihselci bir arkadaşın bir iddiası var buna ne cevap verilebilir? Yazı şu şekilde:
Mesela çok evlilik, o dönemde çok evliliğin yasaklanması imkansız. Kabile bir toplumda 7. yüzyılın aile anlayışı varken böyle bir şey yapmak böyle bir devrim imkansız. Ama Kuran buna rağmen belirli bir ölçü getiriyor 4 kadın ile sınırlıyor ve tek evliliği de bolca övüyor. Şimdi sosyoloji değişti. Çok evlilik kanu...
Üstad hazretleri risalelerde defaatle tarikat ve tasavvuf ile elde edilen velayetin nübüvvet denizinden bir damla olduğunu ifade eder ve mesleğimiz sahabe mesleğidir der ve tarikat berzahına girmeden hakikata ulaşılan kısa bir yoldan bahseder.Halbuki İmam-ı Rabbani hazretleri mektubatında nakşibendi tarikatının başının ta hz. Ebubekire (ra) dayandığını anlatır.Sahabenin en büyüğü olan hazreti Ebub...
1. Mektub'da geçen "Hatta makamât-ı velâyette bir makam vardır ki, “Makam-ı Hızır” ta‘bîr edilir. O makama gelen bir veli, Hızır’dan ders alır. Ve Hızır ile görüşür. Fakat bazen o makam sâhibi, yanlış olarak ayn-ı Hızır telakkî olunur." cümlesini izah eder misiniz?
Üstad 4.telvihde, "İşte bu hâle giriftar olanlar, mizan-ı şeriatı elde tutmak ve usulü'd-din ulemasının düsturlarını kendine ölçü ittihaz etmek ve İmam-ı Gazâlî ve İmam-ı Rabbânî gibi muhakkıkîn-i evliyanın talimatlarını rehber etmek gerektir."diyor. Buradaki rehber olacak eserler hangileridir?
Müslümanın tatili olmaz mı?
Sekizinci Söz'deki temsilde geçen ve ağacın başındaki iki adam hakkındaki, "...Hem o bedbaht zahiren leziz, manen zehirli yemişleri yemekle azabını ta'cil ediyor. Zira o meyveler, nümunelerdir. Tatmaya izin var, tâ asıllarına talib olup müşteri olsun. Yoksa, hayvan gibi yutmaya izin yoktur. Ve şu bahtiyar ise tadar, işi anlar. Yemesini te'hir eder ve intizar ile telezzüz eder...." cümlesindeki, za...
6. Sözde geçen "Ve ey dil, iyi tat! Bir tavla kapıcısı ve bir fabrika yasakçısı nerede, hazîne-i hâssa-i rahmet nâzırı nerede?" cümlesini izah eder misiniz?