Cemaatle kılınan bir namazda secdede tesbihi unutan Hanefi mezhebine bağlı bir kişi namazını iade etmesi gerekir mi?
Bazen namaz kılarken giydigimiz kıyafetlerin uçlarında süs mahiyetinde ipler ve bu iplerin uçların sert süsler oluyor. Secdeye giderken bazen bu süsler önümüze geliyor ve bir nevi onun üzerinde secde ediyoruz. Bu şekilde yapılan secde geçerli midir? Secdenin kabul olunmadığı durumları açıklar mısınız?
"Risale-i Nur bir Sedd-i Zülkarneyn gibi bir sedd-i Kur’ânî vazifesini görebilir." cümlesini izah eder misiniz?
Bazıları şefaati inkar ediyorlar? Şefaatin hak olduğunu nasıl izah edebiliriz?
...ve küfür ve isyan ile ve seni va‘dinde tekzîb etmekle senin azamet-i kibriyâna dokunan ve izzet-i celâline dokunduran ve ulûhiyetinin haysiyetine ilişen ve şefkat-i rubûbiyetini müteessir eden ehl-i dalâleti ve ehl-i küfrü, haşrin inkârında onları tasdîk etmekten yüz binler derece mukaddessin. Buradaki şefkat-i rububiyetin müteessir olmasını nasıl anlamalıyız? Cenab-ı Hakk kendi yarattıklarında...
Teravih namazında 2. rekatta oturmadan devam edildiği zaman sehiv secdesi gerekir mi? Bir de 2. rekatta oturdukdan sonra yanılarak 3. rekatta oturup namazı 5 rekatta bitirmek doğru mudur?
Sekine için üstad, "kim saadete mazhar ise, said ise, şaki değilse o isim onun boynunda mübarek bir gerdanlık hükmünde bir nüsha olur" Cümlesindeki bu müjdeye mazhar olabilmek için sekine duasından istifademiz nasıl olması lazım. Aynı zamanda boyunda da taşımak lazım mı? Yoksa bu söz mecazi bir ifade midir?
6 isim ve 19 ayetten oluşan sekine ile ilgili olarak üstadın bu virdini hiç bırakmadan okumaya devam ettiğini okumuştum. Sekine ve başında bulunan 6 isim ile ilgili olarak üstadın veya hz Ali gibi başka büyüklerin bizlerin de okumasına yönelik bir tavsiyeleri varmıdır ? Eğer bize tavsiye edilmişse fazilet olarak sekineyi hangi niyetle okumalıyız ?
"Küre-i arz, âlem-i şehâdette bir çekirdektir; âlem-i misâlî ve berzahîde ise, bir büyük ağaç gibi, semâvâta omuz omuza olacak bir azamettedir." cümlesini açıklar mısınız?
Suhufların, Zebur, Tevrat ve İncil'in orijinallerinin Allah kelamı oldugunu biliyoruz. Peki Allah kelamı demek hem mana hem de lafız itibariyle Allah'a ait olan demek midir? Bunların lafzının Allaha ait olduğunun delilleri nelerdir? Bazı yerlerde vahiylerin manası peygambere verildiğini ve lafzını peygamberlerin yazdığı görüşleri var. Bunlar doğru mudur?