Arama sonuçları: 1410 sonuç bulundu.

"Sonra o yolcu dağlarda ve sahrâlarda fikriyle gezerken, eşcâr ve nebâtât âleminin kapısı fikrine açıldı. Onu içeriye çağırdılar: “Gel, dâiremizde de gez. Yazılarımızı da oku” dediler. O da girdi, gördü ki: Gayet muhteşem ve müzeyyen bir meclis-i tehlîl ve tevhîd ve bir halka-i zikir ve şükür teşkîl etmişler. Bütün eşcâr ve nebâtâtın envâ‘ları, bil’icmâ‘ beraber لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ diyorlar...
“Bir kimse kendi babası olmadığını kesinlikle bildiği birinin soyundan geldiğini ileri sürerse, ona Cennet haramdır.” (Buhârî, Ferâiz 29; Müslim, Îmân 114, 115. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Sünnet 109-110; İbni Mâce, Hudûd 36) Hadisini nasıl anlamalıyız? Hadisten yola çıkarak başkasına baba dediğinizde günah mı işlemiz oluruz?
Ben Hanifi mezhebindeyim ve kaza namazlarım var.  Kazalarımı hesaplayamıyorum. Sürekli kılmadım, ama kıldığım zamanlar da çok oldu. Ne yapmalıyım?
Kastamonu Lahikasında geçen, "Hılkaten çok istediği ve fıtraten muhtaç olduğu münasib kocayı daha bulamazlar. Bulsalar da başlarına bela bulurlar." 1) Bulsalar da başlarına bela bulurlar ne demektir izah eder misiniz? "Hattâ bu hâlin neticesi olarak o âhirzamanda, bazı yerlerde nikâha rağbetsizlik yüzünden, [kırk kadına bir erkek nezaret edecek] derecede kadınların ehemmiyetsiz, sahibsiz, kıymet...
"Kuran, hem İncili hemde Tevratı ve diğer peygemberleri kabul etmektedir. Allah, Tevratı İsrailoğullarına gönderdi. Sonra ben değiştiriyorum görüşlerimi dedi ve İncili gönderdi. Sonra ben değiştiriyorum görüşlerimi dedi ve Kuranı gönderdi. Allah neden sürekli görüş değiştirir?" diyen ateistlere nasıl cevap verilebilir?
"İltizam-ı küfür, küfürdür", "küfre rıza küfürdür" gibi sözler var. Bir Müslüman bir küfre şahit olsa, o küfrü düzeltme şansı olduğu halde bişey yapmasa, müdahale etmese, sussa bu iltizam-ı küfürmüş ve o insan küfre girermiş... Bundan dolayı çok gergin oluyorum. Sürekli çevremdeki insanların ister yabancı olsun, ister ailem olsun bi insan küfür söz söylediğine şahit olduğum zaman şimdi müdahale et...
Üstad, risalelerde Kur'an'ın ''7 külli vechi''ne işaret ediyor. Ancak üstad 7. Lemada Fetih suresinin son 3 ayetini tefsir ederken ''Sure-i Fethin bu üç âyetinin çok vücuh-u i’câzı vardır. Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın on vücuh-u külliye-i i’câziyesinden ihbar-ı bilgayb vechi, şu üç âyette, yedi sekiz vecihle görünüyor.'' diyerek  ''7 külli vechi'' 10'a çıkarıyor...Neden? Acaba bu ''7 külli vech''e e...
Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'de 6666 ayet var deniliyor.Oysa Kur'anın fihristinden bakıldığında 113 adet Besmele-i şerifi dahil edersek (Tevbe suresi besmelesiz başladığı için sayılmadı) 6250 ediyor. Bu duruma bir izah getiremediğimden sizlerin bilgisine başvurmayı ihtiyaç hissettim.
Kur'an'da, "Sonra bu işler, süresi sizin hesabınızla bin yıl olan bir günde ona yükselir" ve diğer bir ayet-i kerimede ise, "Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir"diye buyrulmuş. Buradaki zaman kavramını açıklar mısınız?
Kur'an'da emir ve nehiy bildiren ayetlerde belagat, fesahat, cezalet gibi mucizevi özellikler var mıdır? Mesela Bakara Suresi 43. ayette namazın kılınması ve zekatın verilmesi emrediliyor. Benim aklıma "bir şeyi emretmek ve men etmek gayet basit kelimelerden oluyor, nasıl bu kelimelerde belağat, cezalet fesahat gibi mucizevi özellikler bulunabilir?" sorusu gelmektedir.