Eserleri okuyoruz. Ezbere gelince, çok zorlanıyoruz. Risaleleri ezberleme ile ilgili, bize kolaylık verecek daha kolay bi sisteminiz var mı?
Risale-i Nur külliyatında eserlerin sadece Osmanlıca okunmasına dair bilgiler mevcut mu yoksa sadece rivayetlerden mi ibaret?
Osmanlıca Risale-i Nurlar'da cümlelerin üzerine çekilen kısa çizgilerin önemi nedir? Bu çizgiler Osmanlı zamanında da kullanılıyor mu idi?
Osmanlıca Türkçesinin geçmişi hangi tarihlere dayanıyor?
Geçen gün dışarıda yere düştüm. Dizimi yere çarptım. Namazda secdeye varırken zorlanıyorum. Dizim yere değince acıyor. Dizimi hafif kaldırmak zorunda kalıyorum. Oturarak kılsam uygun olur mu? Mazeretim geçerli sayılır mı?
"Öyle de, Gavs-ı Geylânî’nin (ks) o hârika kasîdesinin tazammun ettiği ezvâk-ı fevkalâdesi, Hazret-i Şeyh sırr-ı azîm-i Ehl-i Beytin irsiyetiyle Âl-i Beyt’in şahs-ı ma‘nevîsinin makamı noktasında; ve Zât-ı Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm’ın verâsetiyle hakîkat-i Muhammediyesinde kendini gördüğü gibi; fenâ-yı mutlak ile Cenâb-ı Hakk’ın tecellî-i zâtîsine mazhariyet noktasında kasîdesinde o sözleri söylemiş. Onun gibi olmayan ve o makama yetişmeyen, onu söyleyemez, söylese mes’ûldür. Hazret-i Şeyh, verâset-i mutlaka noktasında Resûl-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın kadem-i mübârekini omzunda gördüğü için, kendi kademini evliyânın omzuna o sırdan bırakıyor. Kasîdesinde zâhir görünen, temeddüh ve iftihâr değildir, belki tahdîs-i ni‘met ve âlî bir şükürdür. Yalnız bu kadar var ki, mahviyet makamı olan niyâzdan, mahbûbiyet makamı olan nâzdârlık makamına çıkmış. Yani tarîk-i acz ve fakrdan, meşreb-i aşk ve istiğrâka girmiş. Kendine olan niam-ı azîme-i İlâhiyeyi yâd edip bihakkın müftehirâne şükretmiştir." Soru
Sekizinci Lema’daki 2. Nokta'nın şu cümlelerini izah eder misiniz?
Bize her hangi bir şekilde baskı ve zulüm yapan kişi, aynı ortamda bizi namaza yönlendirirse onun verdiği zulümden dolayı namazı şuurlu kılamazsak veya kılmazsak sorumluluğumuz ne durumdadır?
Hanefi mezhebindeyim. Yellenme ve burun kanaması konusunda devamlı olan sıkıntım var. Bu konuda Hanefi mezhebinde bir çıkış var mıdır? Veya Maliki mezhebinde semavi olarak bedenden kan ve diğer şeyler çıkması abdesti bozmaz deniliyor. Bu konuda Maliki mezhebini taklit edebilir miyim?
Abdest sırasında kesilmeyen yel ve idrar durumunda yani özür halinde Maliki mezhebini taklit ederek abdest ve namaz ibadetlerini yapabilir miyim?
Risalelerde nizamın önemli bir yeri var ve gerçekten önemli. Mesela 22. Söz nizamın geçtiği başka bir yer. Benim aklıma takılan şey, özürlü doğumların nizamın içinde nerede olduğu. Bu noktadan özürlü olmak ve âlemdeki nizam meselesini izah eder misiniz?