"İnsan kendi kaderini kendi çizer" deniliyor. Bu söz doğru mudur?
Eşarilerin ''İnsan, muhtar(ihtiyar sahibi) görünümlu mecburdur'' sözünü nasıl anlamalıyız? İzah eder misiniz?
İnsanın inanmaya ihtiyacı var mıdır?
23. Söz'ün 1. Mebhasi'nin 1. Noktası'nda geçen bu ifadeleri devamıyla birlikte cümle cümle izah eder misiniz?
17.Lemanın 14. Notasında geçen, "insan denilen sarayın cevherlerinin bir kısmı âlem-i ervâhtan, bir kısmı âlem-i misâlden ve levh-i mahfûzdan" geldiği bahsini izah eder misiniz?
Her bir insan kendisini keşfetmek ister. Bu keşfetme iç güdüsü, insanın geninde var yani fıtratında var. Bir insan nasıl doğru sorular sorarak doğruyu ve hakikati bulabilir? Bu noktada sağlam ve doğru rehberler nelerdir?
"Hem insanın letâifi içinde teşhîs edemediğim bir iki latîfe var ki, ihtiyâr ve irâdeyi dinlemezler; belki mes’ûliyet altına da giremezler. Bazen o latîfeler hükmediyorlar, hakkı dinlemiyor, yanlış şeylere giriyorlar." Buradaki iki letaife nedir? Nasıl anlamalıyız? İradeyi dinlememesini örneklerle izah edebilirmisiniz?
2.Lem’ada geçen; "Ve o makine-i insaniyede yüzer âlet var. Her birinin elemi ayrı, lezzeti ayrı, vazîfesi ayrı, mükâfâtı ayrıdır." cümlesini açıklar mısınız? Nasıl insandaki her âletin elemi ayrı lezzeti ayrıdır?
En şerefli mahluk olarak yaratılan insanda küçük ve büyük abdest gibi hayvanlarla bazı ortak özelliklerin olmasının hikmeti nedir?
"Ve kezâ, insanın vücûdunda birkaç dâire vardır. Çünki insan hem nebâtîdir, hem hayvânîdir, hem insanîdir, hem îmânî. Tezkiye muâmelesi bazen tabaka-i îmâniyede olur. Sonra tabaka-i nebâtiyeye iner. Bazen yirmi dört saat zarfında her dört tabakada muâmele vâki‘ olur." Cümlesine göre bu dairelerin tezkiyesi ne surette yapılır, açıklayabilir misiniz?