O kadar çok enaniyetliyim ki, birisi benim hakkımda konuşsun, ne konuşursa konuşsun şeklinde düşünüyorum. Yaptığım mütevaziliklerin bile içinde kibir var. Bu durum nasıl aşılır, ne yapmalı nasıl bir yol izlenmeli?
Kimlere şefaat hakkı verilmiştir?
Günah olmayan bir davranışın kınanması caiz midir?
Bazı sorularım olacak size;
1- İbadetlerin hiçbirini yapmamak ve oyun oynamak kişiyi dinden çıkarır mı?
2- İnsanı dinden çıkaran elfaz-ı küfür veya şirk sözlerini söyleyen insanların yanında oturmak, onlarla dost veya arkadaş olmak insanı dinden çıkarır mı?
3- Dinden çıkaracak şeyleri bilmeyen kişileri uyarmamak bizi dinden çıkarır mı veya bilmeyen kişilere söylemezsek sıkıntı olur mu?
4- Bir ...
Birisi bana, tüm Müslümanlar oruç tutmak zorumdaymış. Biz neden tutmuyoruz diye bir soru sordu. Benim de ağzımdan Müslümanlar oruç tutmak zorunda değil diye bir söz çıktı. Ben şimdi istemeden şirk mi koşmuş oldum?
"Erkekler, kadınlar üzerine hâkimdir (onların reisidir)ler. (Bu,) Allah’ın(insanlardan) bazılarını (erkekleri), bazısından (kadınlardan) üstün kılması ve (erkeklerin kendi) mallarından sarf etmeleri sebebiyledir. Sâliha kadınlar ise, itâatkâr olanlardır. Allah’ın(kendilerini) korumasına mukabil, gaybı (kocasının yokluğunda, koruması gerekenleri)muhâfaza eden kadınlardır. İtâatsizliklerinden korktu...
İnternette gezinirken yabancı dinsiz ve gayr-i ahlaki sitelere girilince oralarda duyduğumuz ve gördüğümüz küfür sözleri ve hareketleri, bizi dinden çıkarır mı? Bir de necasetin temizliği nasıl olur? Necaset, abdesti ve guslü bozar mı?
Ben kunut dularını biliyorum. Ancak eksiklerim var. Onların yerine Rabbena veya Allahümmağfirli desem olur mu?
Ben Kuran okumak istiyorum. Fakat içimden okumak gelmiyor. Ne yapabilirim?
"Hem insan hodgâmlık ve zâhirperestliğiyle beraber, her şeyi kendine bakan yüzüyle muhâkeme ettiğinden, pek çok mahz-ı edebî olan şeyleri hilâf-ı edeb zanneder. Meselâ âlet-i tenâsül-ü insan, insan nazarında bahsi hacâlet-âverdir. Fakat şu perde-i hacâlet, insana bakan yüzdedir. Yoksa hilkate, san‘ata ve gāyât-ı fıtrata bakan yüzler öyle perdelerdir ki, hikmet nazarıyla bakılsa, ayn-ı edebdir. Ha...