Bediüzzaman Hazretleri vefat ettikten sonra yerine bıraktığı Hüsrev Efendi'ye kimler yardımcı olup yanında yer almışlardır?
Acaba Bediuzzaman Said Nursi Hazretlerinin yazmış olduğu Hutbe-i Şamiyeyi özetleyebilir misiniz ? İki dehşetli hal ve 6 hastalık nelerdir? Bu hastalıkların devaları ve reçeteleri nedir? İzah eder misiniz?
Sahabelerden takvasıyla bilinen Ebuzer Gıfari'nin ra. Hazret-i Osman ra. tarafından sürgün edildiği doğru mu? Eğer doğru ise bunun nedeni ne olabilir?
Küfür, cehalettir. Halbuki kâfirler, Hazret-i Muhammed'i (sav) evlâdları kadar tanıyorlardı?
Bediüzzaman Hazretleri 4.lema'da ve başka yerlerde Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm’ın dünyaya geldiği anda “Ümmetî, ümmetî!” dediğini ifade ediyor. Sahih bir rivayet olduğunu belirtiyor. Üstadımız bu rivayet nereden almıştır?
Hazret-i Yunus ibn-i Metta tabirinin kullanılma sebebi nedir?
"Hazret-i Yûnus Aleyhisselâm’ın kıssa-i meşhûresinin hulâsası: Denize atılmış, büyük bir balık onu yutmuş..." Risale-i Nur'da geçen bu hadise hakkında farklı rivayetler duyuyoruz. Tam olarak sahih kaynaklarda Yunus Aleyhisselamın kıssası nasıl geçiyor?
- İhlas risalesinde “ istemeyen bir arkadaşınızla yaptırması. Üstad hazretleri burada ne kast ediyor anlayamadım. İstemeyen derken nefsimiz istemediği bir arkadaşı mı kast ediyor, Anlatmak istemeyen bir arkadaşı mı kast ediyor yoksa başkaca bir şey mi? Ayrıca kimi kast ediyorsa neden istemediği mühim değil midir acaba. Belki kendisini yetersiz görüyordur. Bu durumda ne yapmak gerekir?
Onbeşinden yukarı olanlar, eğer masum ve mazlum ise, mükâfatı büyüktür; belki onu Cehennem'den kurtarır. Çünki âhirzamanda madem fetret derecesinde din ve din-i Muhammedî'ye (A.S.M.) bir lâkaydlık perdesi gelmiş ve madem âhirzamanda Hazret-i İsa'nın (A.S.) din-i hakikîsi hükmedecek, İslâmiyetle omuz omuza gelecek. Elbette şimdi, fetret gibi karanlıkta kalan ve Hazret-i İsa'ya (A.S.) mensub Hristiy...
Bediüzzaman hazretleri bir yerde "“Vicdanın ziyası ulum-u diniyedir. Aklın nuru fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecelli eder." demektedir. Ancak 11. recada "ulûm-u felsefiyeyi, ulûm-u İslâmiye ile beraber havsalama doldurmuştum. O ulûm-u felsefiyeyi pek yanlış olarak ma‘den-i tekemmül ve medâr-ı tenevvür zannetmiştim. Halbuki o felsefî mes’eleler, ruhumu çok fazla kirletmiş ve te...