Arapçadaki "Hüve /هو" kelimesi Allah için de kullanılıyor, lakin "Hiye /هي" denmiyor. Bunun hikmeti nedir? Niçin böyledir?
"Hem insan hodgâmlık ve zâhirperestliğiyle beraber, her şeyi kendine bakan yüzüyle muhâkeme ettiğinden, pek çok mahz-ı edebî olan şeyleri hilâf-ı edeb zanneder. Meselâ âlet-i tenâsül-ü insan, insan nazarında bahsi hacâlet-âverdir. Fakat şu perde-i hacâlet, insana bakan yüzdedir. Yoksa hilkate, san‘ata ve gāyât-ı fıtrata bakan yüzler öyle perdelerdir ki, hikmet nazarıyla bakılsa, ayn-ı edebdir. Ha...
"Kur'ân'ı kesinlikle biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız."(Hicr, 15/9) Yine (Habibim ya Muhammed!)Şüphesiz biz sana kevseri verdik.(Kevser,108/1) gibi ayetlerde kullanılan "biz" kelimesinin hikmeti nedir? Neden biz diyor?
Hz Eyyüb'un eşine vurma meselesi Kur'ân'da geçiyor. Oysa ki peygamberimiz eş dövmekten bizleri sakındırmış ve kendisi de hiç yapmamış. Bir peygamber olarak insanların en üstünlerinden biri, bu olayın muhakkak bir hikmeti vardır, nasıl bakmamız gerekiyor? Açıklaması nedir?
Neshin varlığına aklen cevaz olduğunu ve bunun Allah'ın bir şeyi bilmemesinden kaynaklanmadığını ve farklı hikmetleri olduğunu en basit haliyle birine nasıl anlatabiliriz?
Allah(c.c.), asra, zamana, fecre, vb. gibi vakitlere yemin etmektedir. Bundaki hikmet nedir? Zamanın önemi ile ilgili midir?
Kuran'da bazı ayetler sık bazılarının geniş yazılmasının hikmeti nedir. Mesela Hüsrev Efendinin yazmış olduğu Tevafuklu Hatta Rahman suresinin 3. sayfasında gayet geniş yazılmış ayetler vardır. Bunun izahı nedir?
Kurandaki tevafuk, ilk olarak Kayışzade hafız osman efendinin ve akabinde Hüsrev Efendinin Kuran'ı yazmasıyla inkişaf etmiştir. Peki bu tevafukun bunca zaman sonra görünür hale gelmesinin hikmeti nedir? neden Kuranın nazil olduğu zamanlarda veya o zamana daha yakın bir vakitte bu tevafuklar aşikar olmadı ve gizli kaldı?
Lahikalarda Hikmetül İstiaze risalesinin birinci ve ikinci kısımlarından söz ediliyor. Ama Lemalarda böyle bir taksim görmedik. Bu risalenin ikinci kısmı ayrı bir risale mi acaba?
(Sabri'nin fıkrasıdır) Üstad-ı Ekremim! Hikmetü'l-İstiâze'nin İkinci Kısmı öyle kıymetdâr bir hazine-i cevâhir ve maraz-ı vesvesenin iksîr bir ilâcıdır ki, âlem-i fânîden âlem-i bekàya göçünceye kadar, nefis ve şeytanın...
11. Lemada dördüncü nüktenin zahirde sünneti seniyye ile irtibatı görülmüyor. Dördüncü nüktenin sünneti seniyye bahsinde yer almasının hikmetini izah edebilir misiniz?