Peygamber (asm)’ın peygamberliği kâinattan yola çıkarak nasıl ispat edilebilir?
Hz. Nuh (as) Gemiyle birlikte kavmiyle kurtulurken kendisine iman etmeyen oğlunu davet etmesi ve oğlunun inat etmesi üzerine Allah'tan kendi soyundan olan oğlunun kurtulmasını istemesi, bunun üzerine Allah da oğlunun artık kendi soyundan olmadığını söylemesi nasıl oluyor? Yani iman etmedigi için artık peygamber oğlu olmamış mı oluyor? Bu âyeti nasıl anlamak gerekir?
Hz. Muhammed(sav) efendimizin ümmiliğini açıklarmısınız?
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) nübüvveti ve velayeti arasındaki farklar nedir?
Risale-i Nur'u yazdığı halde namaz kılmayan veya diğer ibadetlerde noksanlığı bulunanlar da 100 şehit sevabından yararlanabilecekler midir?
İbrahim Suresinin 12.ayetini açıklar mısınız?
İdam-ı ebedi ve ebedi haps-i münferid nasıl oluyor? Hakiki adem yoktur. Kafir ebediyyen cehennemde kalacak, yok olmayacak. Ebedi hapsi münferid nedir? Fasık cehennemde diğer fasıklarla beraber yanacak. Günahını çektikten sonra imanı varsa tekrar cennete girecek diye biliyorum. Münferit ve ebedi olmasını anlamadım.
- İhlas risalesinde “ istemeyen bir arkadaşınızla yaptırması. Üstad hazretleri burada ne kast ediyor anlayamadım. İstemeyen derken nefsimiz istemediği bir arkadaşı mı kast ediyor, Anlatmak istemeyen bir arkadaşı mı kast ediyor yoksa başkaca bir şey mi? Ayrıca kimi kast ediyorsa neden istemediği mühim değil midir acaba. Belki kendisini yetersiz görüyordur. Bu durumda ne yapmak gerekir?
İhlas, kelime manası ile kısaca amellerde Allah’ın rızasını gözetmek demektir. Peki ihlas sûresinin adının ihlas olmasının hikmeti nedir? Ve bu sûre içerisinde ihlasın kelime manası olan (Allah rızasından) bahsedilmektedir mi? İhlasa işaret eden bir manası da var mıdır?
Azîz, gayretli, ciddî, hakîkatli, hâlis, dirâyetli kardeşim, Bizim gibi hakîkat ve âhiret kardeşlerin, ihtilâf-ı zaman ve mekân, sohbetlerine ve ünsiyetlerine bir mâni‘ teşkîl etmez. Biri şarkta, biri garbda; biri mâzîde, biri müstakbelde; biri dünyada, biri âhirette olsa da beraber sayılabilirler. Ve sohbet edebilirler. Hususan bir tek maksad için bir tek vazîfede bulunanlar, birbirinin aynı hük...