Bakara suresinde "...onları korkutsan da korkutmasan da birdir, iman etmezler. Allah onların kalplerine ve kulaklarına mühür vurmuştur. Gözlerinde ise perde bulunur.(Bakara, 2/6-7) buyruluyor. İman ve hidayet kapısının her daim açık olduğunu malumatıyla yukarıdaki ifadeleri nasıl anlamak gerekir.
Gözler ile kulakların hakim olduğu bu asırda: Gözler akıllara, kulaklar kalplere perde olmuş.Sadece seyrediyor, yanlızca işitiyoruz. Gözün akla muhtaç, sözün kalbe müştak olduğunu nasıl idrak edeceğiz?
Kulaklarımızı deldiriyoruz. Bir süre sonra kendi etiyle kapanmaya başlıyor. Bu durum gusle mani olur mu? Tekrar o deliği açtırmak gerekir mi?
Fakat nefislerinin şeytânî olan hevâsı-Kur’ân’ın sadâsını kulaklarına işittirecek havayı karıştırdığı için- Kur’ân’ın kendilerini irşâd etmesine mâni‘ olmuştur.
Bazı sitelerde "şeytanî olan hevâsı -Kur’ân’ın sadasını kulaklarına işittirecek hevâyı karıştırdığı için- Kur’ân’ın kendilerini irşad etmesine mani olmuştur." Şeklindedir, acaba hangisidir?
Meleklerin yüzü, gözü, burnu, kulakları, ağzı ve elleri ayakları var mıdır?
Hanefilere göre 3 Parmak, 4 - 5 Parmak, bütün El ıslatılıp, veya her iki Elin Parmakları ıslatılıp önden arkaya çekmek (Sadece Dokundurmak degil çekmek) yani başın Saçın üzerinde bir şekilde gezdirmek ile Mesh olur mu? Ve parmaklarda (3,4,5 Parmak) Yeni su var ama damlamıyor yani başa bir şekilde su değse mesh olur mu?
Peygamberimizin(asm) alemlere rahmet oluşunu nasıl anlamalıyız?
Bir büyüğüm Allah'ın bizlerin cennete veya cehenneme gideceğimizi bildiğini ve cehenneme gidecek olanların bu dünyada kendini kurtaramayacağını söyledi. Çünkü zaten cehennemlik hükmü konmuş, o zaman bu dünyanın yaratılma sebebi ahiretde bahanemiz olmama sımıdır? Ne anlamı kalıyor benim kıldığım namazların sabretdiğim anların? Çünkü zaten inşaAllah cennete girebileceksem, seviyem zaten belli. En al...
Allah kâinatı dünyayı, insanı yaratmadan önce ne yapıyordu? Bu tür sorular aklımıza geliyor. Nasıl düşünmeliyiz? İzah eder misiniz?
Cennette ne yapacağız? Canımız sıkılmaz mı?