Arama sonuçları: 146 sonuç bulundu.

"O çare ise şudur ki o cüz-i ihtiyarîden dahi vazgeçip, irade-i İlahiyeye işini bırakıp, kendi havl ve kuvvetinden teberri edip, Cenab-ı Hakk’ın havl ve kuvvetine iltica ederek hakikat-i tevekküle yapışmaktır. " 17. Söz'ün zeylinde geçen bu kısmındaki "cüzi ihtiyariden vazgeçmeyi" nasıl anlayacağız? İzah eder misiniz?
"Unsur-u hava, emir ve irade-i İlâhî'nin bir arşı olduğunu ispat eder." cümlesini izah eder misiniz? 
"İşte bunun gibi, hadsiz emârelerle gösteriyor ki, mevcudât-ı havâiye olan hurûfun, hususan hurûf-u kudsiyenin ve Kur’âniyenin, hususan evâil-i sûredeki şifre-i İlâhiyenin hurûfâtı, muntazam ve nihâyetsiz hassas ve zamansız emirleri dinler ve yapar gibi göründüğünden, elbette zerrât-ı havâiyede kudsiyet noktasında emr-i  كُنْ فَيَكُونُ ’un cilvesine ve İrâde-i Ezeliyenin tecellîsine mazhar hurûfât...
"Gavs-ı Geylani (ks) birisinin ecel-i mübremi hususunda meşiet-i İlahiyeden (Allah’ın iradesinden) istimdat ve niyaz etmesiyle teehhürüne (ertelenmesine) vesile olduğunu ehl-i keşf haber vermişler..." Ecel-i mübrem değişmez ecel demek. Ama bu cümleye göre sanki değiştirilebiliyormuş gibi algılanıyor! Bu ifadeyi izah eder misiniz ve Gavs-ı Geylani'nin bu hadisesini de anlatır mısınız?
Risale i Nur'da bir çok yerde geçen "Şu halde sen ey mülhid, dalaletin itibariyle ya i'dam-ı ebedî ile ademe düşeceksin veya Cehennem'e gireceksin. Şerr-i mahz olan adem ise, senin bütün sevdiklerin ve saadetleriyle memnun ve bir derece mes'ud olduğun umum akraba ve asl ve neslin seninle beraber i'dam olmasından, binler derece Cehennem'den ziyade senin ruhunu ve kalbini ve mahiyet-i insaniyeni yan...
Allah Kendisinden Daha Büyük/Güçlü Bir Şey Yaratabilir mi?
İnançlı biriyim, ama Allah'ın neden masum bir çocuğun başının taşla ezilmesine veya tecavüz edilmesine müsaade ediyor?  Lütfen yardımcı olun.
Rabbimiz Kur'ân-ı Kerim'de kâfirler istemese bile nurunu tamamlayacağını vadediyor. Risale-i Nurlar'da ise Üstadımızın 'beşerin başına acele bir kıyamet kopmazsa' ifadelerine rastlıyoruz. Rabbimizin Kur'ân'da kesin olarak geçen vaadini ve Üstadımızın bu ifadelerini nasıl değerlendirmeliyiz? Bu konuya doğru bakış açısı nasıl olmalıdır?
Cenabı Hakk’ın Hak, Hafiz, Hakim, Cemil Rahim gibi isimleri haşirsizliğe nasıl müsade etmez?
“... Allah zâlimler topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Bakara, 2/258) “... Allah kâfirler topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Bakara, 2/264) “... Allah fâsıklar topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Tevbe, 9/24) Bu ayetler de geçen insanlardan sonradan müslüman olanlar var bunu nasıl anlamalı?