Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azim diyoruz. Acaba Havl ve kuvvet arasında fark var mıdır?
"O çare ise şudur ki o cüz-i ihtiyarîden dahi vazgeçip, irade-i İlahiyeye işini bırakıp, kendi havl ve kuvvetinden teberri edip, Cenab-ı Hakk’ın havl ve kuvvetine iltica ederek hakikat-i tevekküle yapışmaktır. " 17. Söz'ün zeylinde geçen bu kısmındaki "cüzi ihtiyariden vazgeçmeyi" nasıl anlayacağız? İzah eder misiniz?
Tarîk-i Nakşî de dört şeyi bırakmak lazım. Hem dünyayı, hem nefis hesabına ahireti dahi hakiki maksad yapmamak, hem vucudunu unutmak, hem ucba, fahra girmemek için bu terkleri düşünmemek.. Risale- nurda ise "Acz-mendi tarikinde dört şey lazımdır: Fakr-ı mutlak, acz-i mutlak, şevk-i mutlak, şükr-ü mutlak ey aziz!" şeklinde geçen esasları acıklar mısınız?
Her şey atomlardan meydana geliyor, atomlarda güç kuvvet ilim hayat var mıdır?
Hayvanlarda ve diğer canlılarda akıl şuur ilim irade güc var mıdır?
Özellikle 1. Sözde ve kimi yerlerde geçen düşman kelimesinden ne anlamak gerekiyor, neler kastediliyor? kim-ne, kime-neye düşman ?
Bazı büyüklerin Tasarruf sahibi olduklarını ve vefaat etselerde dünyadaki bazı kişilere istedikleri yardımı yapabildiklerini okudum. Bunu nasıl yapıyorlar ve delili nedir? Bir diğer sorum da ilham nasıldır? Üstad Risalelerin ilhamla yazıldığını söylüyor. Ben buna kesin inanıyorum. Hiç şüphem yok. İlhamın nasıl olduğunu bir misal vererek izah edebilir misiniz?
Ezan okunurken yapılması gereken sünnetler nelerdir?
"Bizi yaratan zat hem Hakim hem Rahimdir." denilince ne anlamalıyız.?
29. Söz'deki şu cümleyi izah eder misiniz?
"Bir şey zâtî olsa, onun zıddı o zâta ârız olamaz. Çünkü içtimaü'z-zıddeyn olur; o da muhâldir. İşte bu sırra binaen, madem kudret-i İlâhiye zâtiyedir ve Zât-ı Akdesin lâzım-ı zarurîsidir. Elbette, o kudretin zıddı olan acz, o Zât-ı Kadîre ârız olması mümkün olmaz."
Mahlukatla müekkel melekler tam olarak ne yapmaktadırlar. Onların mahlukata müdaheleleri var mıdır? Vazifeleri nelerdir?