Arama sonuçları: 628 sonuç bulundu.

Ahirette Cenab-ı Hakk'ı herkes görecek mi? Belli günleri mi olacak? Bir de erkekler Allah'ı görmeye gidecek kadınlar da eşleri geldiğinde Cenab-ı Hak'tan onlara yansımış olan güzelliği görüp mest olacaklar, kadınlar Allah'ı görmeye gitmeyecekler diye bir şey duymuştum, bu doğru mudur? Bizim zaten bu dünya da Cenab-ı Hakkı razı etme çabamız onun cemalini görmek için değil mi? Dualarda da rızanı, ce...
Kainatta olan biten çok küçük ve gözümüze gereksiz gibi gelen şeyleri de illa bir hikmete bağlı olarak mı düşünmeliyiz? Yoksa Cenab-ı Hakkın koyduğu âdetlerin neticeleri olarak mı görmeliyiz? Mesela bir yaprağın ağaçtan düşerken savrulup bir yere düşmesi gibi...
Cenab-ı Hakk'ın Kalem suresini indirdiği için "kaleme hürmet göstermek ve onu yer düşürmemek, yüksekte tutmak gerekir" diyen hocalar var. Bunun açıklamasını yapabilir misiniz?
"Sonra o yolcu dağlarda ve sahrâlarda fikriyle gezerken, eşcâr ve nebâtât âleminin kapısı fikrine açıldı. Onu içeriye çağırdılar: “Gel, dâiremizde de gez. Yazılarımızı da oku” dediler. O da girdi, gördü ki: Gayet muhteşem ve müzeyyen bir meclis-i tehlîl ve tevhîd ve bir halka-i zikir ve şükür teşkîl etmişler. Bütün eşcâr ve nebâtâtın envâ‘ları, bil’icmâ‘ beraber لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ diyorlar...
Cenabı Hakk'ın Kayyum isminin hayatımızdaki bize bakan yönünü açıklar mısız?
Bir zaman, müslim olmayan bir zât, tarîkattan hilafet almak için bir çare bulmuş ve irşada başlamış. Terbiyesindeki müridleri terakkiye başlarken, birisi keşfen mürşidlerini gayet sukutta görmüş. O zât ise ferasetiyle bildi, o müridine dedi: "İşte beni anladın." O da dedi: "Madem senin irşadın ile bu makamı buldum, seni bundan sonra daha ziyade başımda tutacağım." diye Cenab-ı Hakk'a yalvarmış, o ...
Cenab-ı Hakk'ın kudreti hazır zamana mı tecelli eder, yoksa zamanın tamanına, geleceğe de tecelli etmiş midir? Mesela, peygamberimiz miracda geleceği ilmen mi gördü, yoksa kudretin yarattığı varlıklar şeklinde mi gördü?
Kur'an-ı Kerim neden Arapça olarak okunmalıdır? Namaz ve namazın tesbihatı gibi ibadetler neden Arapça yapılmalıdır? Anlamadan okumak yerine meali okumak mı daha faziletlidir? Arapçanın ne gibi hususiyetleri Cenab-ı Hakkın bu dili murad etmesine vesile olmuş olabilir? Mümkünse teferruatlı makale olarak cevap verir misiniz?
Üstadımız 4. mektupta "Bir parça mahrem bir sırdır. Fakat senden sır saklanmaz." derken, talebelerine ithafen mi bunu diyor, yoksa tüm Risale-i Nur talebelerini mi kast ediyor veya Cenab-ı Hakka mı söylüyor?
Hakikatte meleklerin vazife görmesi var mıdır? Eğer varsa bu Cenabı Hakk'a ortaklık olmaz mı? Ve Cenabı hakkın yaratmadaki ol emriyle zıt düşmez mi?