Üstad Hazretleri, Kur'an Hizmeti ve İman Hizmeti tabirlerini bir ayrıma giderek Risale-i Nur'da bir arada (bazen aynı cümlede) beraber ifade etmektedir. Aralarında ne gibi farklar veya benzerlikler vardır?
"İnkâr etmemek başkadır, iman etmek bütün bütün başkadır" bunu nasıl anlamalıyız?
İman ve küfür arasındaki kıyaslamalar nelerdir?
İmandan sonra en mühim esas namaz ise, Kastamonu Lahikasında geçen “ Kur’an-ı Hakîm’in nazarında imandan sonra en ziyade esas tutulan takva ve amel-i salih esaslarını düşündüm” cümlesini nasıl anlamalıyız? Bu cümleye göre imandan sonra en mühim esas haramlardan ve yasaklardan kaçınmak, yani takvadır anlamı çıkar mı?
Risale-i nur imanın esasatını kurtarıyor deniyor bunu açıklar mısınız?
İman ve İslamiyet hakkında bilgi verir misiniz? Farkları nelerdir?
Bende bir gevşeklik var. Neden inandığım gibi yaşayamıyorum? Kur’an ve sünnetin verdiği edeple edeplenemiyorum?
Allah ve ahirete inanmayan birisi var, Kur’anı Kerim’in, Allah tarafından Hz. Muhammed’e (sav) indirildiğini de inkâr ediyor. Ayrıca, yaratıcı varsa, onun niye yaratanı yok? Gibi sorular soruyor. Böyle bir kimseye nasıl anlatmak gerekir?
"Beşer, hakikate muhtaç olduğu gibi, bazı keyifli hevesata da ihtiyacı var. Fakat bu keyifli hevesat, beşte birisi olmalı. Yoksa havanın sırr-ı hikmetine münafi olur." cümlesinden nasıl anlamamız lazım? İzah eder misiniz?
Osmanlının son dönemlerinden itibaren ortaya çıkan İslamcılık düşüncesine Bediüzzaman Hazretlerinin bakışı nasıldır. Bu akım müsbet hareket düşüncesine uygun mudur?