Ve keza, "Musibet taammüm ettiğinde elem hafif olur. Ben de emsalim gibiyim" diye yine yük altından kaçar. Fakat, musibet âmm olduğunda, elemi muzaaf olur, kat kat ziyade olur. Çünkü, kendisi gibi akrabası, ahbâbı da o musibete dahildir. Çünkü, insanın ruhu, ebnâ-yı cinsiyle alâkadardır. Ne kadar umumî olursa, o kadar da elemi fazla olur. ( Mesnevi Nuriye, Zeylü’z-Zeyl, osmn. 139)
Üstadımız bu pa...
"... Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın din-i hakikîsini İslâmiyet'in hakikatıyla birleştirmeye çalışan hamiyetkâr ve fedakâr bir İsevî cemaatı namı altında ve "Müslüman İsevîleri" ünvanına lâyık bir cem'iyet...": Bu tabiri açıklarmısınız?
Üstad Bediüzzaman, 5. Mektupta Tarik-i Nakşi'nin üç perdesinin izahını yaparken, ikincisi olarak "feraiz-i diniyyeye ve sünnet-i seniyyeye tarikat perdesi altında hizmettir" diyor. Bu cümlenin geniş izahını yapar mısınız?
Ben şafi mezhebindenim. Normalde adet dönemim 7-8 gün. Altıncı gün kanamam durdu. Temizlenip oruç tuttum. 7. gün kahverengi sarımsı leke gördüm. Orucumu bozdum. Sonraki gün yine temizlenip oruç tuttum. 10. gün tekrar kahverengi sarımsı leke gördüm. Hala adetli sayılır mıyım? Arada tuttugum oruclar sayılmaz mı?
4. sözde yirmi dört saat tabiri için yirmi dört altın ifadesi kullanılıyor. Başka bir cümlede ise altın yerine lira kullanılıyor. Bunun hikmeti ne olabilir.?
Risalelerin yanına veya altına mananın daha iyi anlaşılması için kısa lügat koymak noktasında karşı çıkıp itiraz edenler oluyor. Bu konuyu biraz izah eder misiniz?
15. Söz'de cesedlerini çıkaran ervah-ı emvat semaya yükselir diyor. Yani ölünce ruhlarimiz göğe mi yükseliyor? Kabir alemi toprak altında değil mi?
Altın veya gümüş haricinde takı takmak caiz mi? Sahte takı takılmasında sakınca var mıdır?
Kastamonu Risalesi 13. Mektupta bahsedilen "sin harfi sad harfinin altında gizlenmesi" ne demektir?
‘’Saniyen: Sarsıntılı olan altıncıdaki kardeşlerimizin istirahatlerini merak ediyorum. Bir parmak hariçten hapse, hususan altıncıya karışıyor. Oradaki kardeşlerimiz dikkat ve ihtiyat edip hiç bir şeye karışmasınlar.’’ Üstad ın ifade ettiği ‘’altıncı’’ ifadesi koğuş numarası mıdır? Eğer öyleyse üstad diğer koğuşta olan hadiseleri nerden biliyor?