Arama sonuçları: 71 sonuç bulundu.

“Cebir ve i‘tizâlde birer dâne-i hakîkat bulunur” Ey tâlib-i hakîkat! Mâzîye hem musibet; müstakbel ve ma‘siyet ayrı görür şerîat. Mâzîye, mesâibe nazar olur kadere, söz olur cebriye. Müstakbel ve meâsî, nazar olur teklîfe, söz olur i‘tizâle. İ‘tizâl ile Cebir şurada barışırlar. Şu bâtıl mezheblerde birer dâne-i hakîkat mev­cûd, mündericdir, mahsûs mahalli vardır. Bâtıl olan ta‘mîmdir." (Lemaat) ...
Kanun-u kayyumiyeti misallerle açıklar mısınız?
O kadar çok enaniyetliyim ki, birisi benim hakkımda konuşsun, ne konuşursa konuşsun şeklinde düşünüyorum. Yaptığım mütevaziliklerin bile içinde kibir var. Bu durum nasıl aşılır, ne yapmalı nasıl bir yol izlenmeli?
"Erkekler, kadınlar üzerine hâkimdir (onların reisidir)ler. (Bu,) Allah’ın(insanlardan) bazılarını (erkekleri), bazısından (kadınlardan) üstün kılması ve (erkeklerin kendi) mallarından sarf etmeleri sebebiyledir. Sâliha kadınlar ise, itâatkâr olanlardır. Allah’ın(kendilerini) korumasına mukabil, gaybı (kocasının yokluğunda, koruması gerekenleri)muhâfaza eden kadınlardır. İtâatsizliklerinden korktu...
Mesnevî-i Nûriye Mecmuasında geçen, "Kudretin levazımı ile hikmetin levazımı bir değildir. Birisine ait levazımatı ötekisinden taleb etmek hatadır." cümlesindekudretin levazımına ve hikmetin levazımına tatmin edici misaller verebilir misiniz ve cümleyi biraz açarmısınız.?
1. Vücud-u ilmi ve vücud-u harici tabirlerini ilk olarak üstad mı kullanıyor; yoksa daha önceki alimler de bu kavramları zikr etmiş mi? 2. Müstakbele daha kudret taalluk etmemiştir diyebilir miyiz? 3. Miraçda Peygamber efendimize cennetin ve cehennemin hadiseleri vücud-u ilmi şeklinde mi; yoksa kudretin taalluk etmiş olduğu vücud-u harici ile mi gösterildi? 4. Allah, zamandan münezzeh olduğu iç...
Allah'ın kudretinin daima tecelli ettiğini nasıl anlarız? Teşekkürler.
Allah'ın bir şey ile bin şeyi yaratması, bir çiçek ile bir baharı yaratması arasında fark yoktur diyoruz. Bir ile bin veya bir ile nihayetsiz işleri yapmak için neden aynı kuvvetin sarfı yeterlidir?
Cenab-ı Hakk'ın kudreti hazır zamana mı tecelli eder, yoksa zamanın tamanına, geleceğe de tecelli etmiş midir? Mesela, peygamberimiz miracda geleceği ilmen mi gördü, yoksa kudretin yarattığı varlıklar şeklinde mi gördü?
Kur'an harflerini yazmanın maddi sırları var mıdır? Bazı rivayetlerde, Kur'an harfi ile yazılmış olan dua, ayet gibi kıymetli şeyleri yazmak, üzerinde taşımak veya okumaktan bahs ediliyor. Bunları nasıl anlamalıyız?