Bela insanın diline bağlıdır. Bir kimse bir şeyi "yapmam" dedi mi, şeytan her işini bırakıp onu yaptırana kadar uğraşır hakikatini nasıl anlamalıyız?
İnsan madem yaratılmış varlıklar içinde en değerli ve en kıymetli varlıktır. Emaneti kübrayı yüklenmiş, Allah'ın bütün isimlerine ayna olacak bir fıtratta yaratılmıştır. Fakat dünya, kâinatta çok küçük bir yer tutmakta. Belki nokta kadar. Dünyanın da kâinata nispetle daha büyük olması gerekmez miydi? Maddeten küçük olması onun değerini düşürmüyor mu?
Günah işlemek ne gibi zararlara yol açıyor? Hayatımızda nelere engel oluyor? Kıymetli izah ve açıklamalarınızın ardından kısa kısa maddelerseniz çok sevinirm.
Bir kitapta okumuştum, bir insana sayıca 3 şeytan denk geliyormuş ve bunlar insanla sürekli ugraşıyorlarmış. Bu bilgi doğru mudur? Şeytan sürekli bir an bile bizi yalnız bırakmaz mı?
2.Lemada geçen; "Güya insan, o ârızalarla, ayrı ayrı binler kalemi tazammun eden müteharrik bir kalem olur. Sahîfe-i hayatında veyahud levh-i misâlîde mukadderât-ı hayatını yazar, esmâ-yı İlâhiyeye bir i‘lânnâme yapar ve bir kasîde-i manzûme-i Sübhâniye hükmüne geçip, vazîfe-i fıtratını îfâ eder." cümlesini açıklar mısınız?
Ruh insanın neresindedir. Ruh kalp de mi? Günümüz Tıp dünyasında açık kalp ameliyatı yapılmakta, doktorların geçici olarak kalbi yerinden söküp kalp üzerinde belirli bir çalışma yaptıktan sonda yerine taktıklarını biliyoruz. Buna bağlı olarak ikinci sorum bu şekilde, bir ameliyata maruz kalan bir insanın yani narkoz yiyen yarı ölü diyelim O zaman ruh nerede oluyor?
Mesnevi-i Nuriye 59. sayfada geçen şu cümleyi izah eder misiniz?
"Ve kezâ, insanın elindeki ihtiyâr pek dardır. Havâssının en genişi hayâl olduğu halde, hayâl aklı ve aklın semerelerini ihâta edemez. Bunlar bu kadar büyük iken, bunları nasıl dâire-i ihtiyârına alıp onlarla iftihâr ediyorsun?"
Kur’an’da, insanın “ahsen-i takvim” üzere yaratıldığı belirtilmektedir. Bu tabirden ne anlamak gerekir?
24. Sözün 5. Dalının 2. Meyvesinde, "(Allah) manevi çok rızk ve nimetler isteyen insaniyeti sana verdiğinden, alem-i mülk ve melekut gibi geniş bir sofray-ı nimet, o mide-i insaniyetin önüne koymuş ve aklın eli yetişecek nisbette sana açmıştır" diyor. Alem-i mülk ve melekutun insaniyete ve insanın aklına nasıl nimet olduğunu açıklayabilir misiniz?
"İnsanın sureti camiasında da, küçük bir mikyasda zeminin siması ve kâinatın siması gibi yine o ismi Rahmanın cilve-i etemmi görünüyor demektir." Risale-i Nur'da geçen bu cümleyi nasıl anlamamız gerekir?