Kâinâtın dilenciliğinden ve hadisatın karşısında titremekten besmele ile nasıl kurtulunur?
"Bu kâinât, o kadar ma‘nîdâr ve muntazamdır ki, mücessem bir kitâb-ı Sübhânî ve cismânî bir Kur’ân-ı Rabbânî ve müzeyyen bir saray-ı Samedânî ve muntazam bir şehr-i Rahmânî suretinde görünüyor." Bu cümleyi açıklayabilir misiniz?
Kainatın ölçüsü nedir? Yani neye göre değerlendirilmeli? Örneğin; bize göre sert olan bir taş bir gergedan için yumuşak olabilir. Ya da, dünyamız bize göre çok büyük, evrene göre çok küçük, Rabbimiz için ise küçük büyük farksız vs. Kainattaki herhangi birşey değerlendirirken ölçü ne olmalı.?
"Kalp boşluk kabul etmez" Sözünden ne anlamalıyız?
17. Lema 13. Nota 3. Meselede "Esma-i ilahiyenin her birisinin bir güneş gibi kalbden arşa kadar cilveleri var. Kalb de bir arşdır." Cümlesini izah eder misiniz?
Osmanlı padişahlarının kardeşlerini haksızca katlettiği söyleniyor. Osmanlı şeriatle yönetilen bir devlet olduğuna göre kimden fetva almışlar. O zamanın Şeyhülislamı veya alimleri neye dayanarak fetva vermiş?
“ Karıncayı emîrsiz, arıyı ya‘sûbsuz bırakmayan kudret-i ezeliye, elbette beşeri nebîsiz bırakmaz. Âlem-i şehâdetteki insanlara inşikāk-ı kamer bir mu‘cize-i Ahmediye (asm) olduğu gibi, mi‘râc dahi âlem-i melekûtteki melâike ve rûhâniyâta karşıbir mu‘cize-i kübrâ-yı Ahmediyedir (asm) ki, nübüvvetinin velâyeti bu kerâmet-i bâhire ile isbat edilmiştir. Ve o parlak zât, berk ve kamer gibi melekûtte ş...
Kaşım dağınık ve kalın olduğu için aldırıyorum. Şimdi kaşımıza şekil veren Allah olduğuna göre, kulları şekline müdahale edince yani şekil verince bu durumda şirke girilmiş olur mu?
Üstadımızın zikr ettiği yedi kebair hangileridir. Bir kişi geçmiş hayatında yani tevbe etmeden evvelki işlemiş olduğu kebair var ise bunlar avf olunur mu?
Kenzül arş duası diye bir şey var mıdır? Kıymeti, mahiyeti nedir acaba?