Arama sonuçları: 2891 sonuç bulundu.

Ehli tarikte sıkça görülen manevi keşif, keramet, şeyhiyle manevi irtibat gibi haller Risalei Nur talebelerinde neden görülmüyor. Bediüzzaman Üstadımız bu yolu nur talebelerine kapatmış mı?
"Te’lîfinden otuz dört sene sonra, Münâzarât nâmındaki esere baktım, gördüm ki, Eski Saîd’in o zamandaki inkılâbdan ve o muhîtten ve te'sîrât-ı hâriciyeden neş’et eden bir hâlet-i rûhiye ile yazdığı bu gibi eserlerinde hatîât var. O kusûrât ve hatîâttan bütün kuvvetimle istiğfâr ediyorum ve o hatîâttan nedâmet ediyorum." Kastamonu Lahikasında (s. 94) geçen bu kısmı nasıl anlamalıyız? Burada kaste...
"Bütün tefsirlerde görünen ve sarahat, işaret, remiz, îma, telvih, telmih gibi tabakalarla müfessirînin beyan ettikleri manalar, kavaid-i Arabiyeye ve usûl-ü nahve ve usûl-ü dine muhalif olmamak şartıyla, o manalar, o kelâmdan bizzât muraddır, maksuddur." (İşarat-ül İ'caz, 7) Bu cümleye istinaden sual etmek isterim ki, Risale-i Nur da bu neviden bir tefsir midir? Yani işaret, remiz, îma, telvih,...
Bediüzzaman'ın takip ettiği tebliğ tarzı nedir? Maddeler halinde anlatabilirmisiniz?
Risale-i Nur vasıtasıyla bazı soru veya sorunlarını halledip İslam ile tanışan birisi Risale-i Nuru Hangi sırayla okumalı? Veya başlıca okunmasını tavsiye ettiğiniz sıralama nasıl olmalıdır?
Risale-i Nur, sair kitablara muhalif olarak başta perdeli gidiyor; gittikçe inkişaf eder. Üstadın başta perdeli gidiyor demesi tam olarak nedir acaba?
Yazı mektubunda Bediüzzaman Hazretleri, yazıdaki beş nevi ibadeti ifade ederken kalemle ilmi tahsil ve tefekkür ibadetlerini de sayıyor. Halbuki yazarken gereği gibi okuyamadığımızdan bu iki ibadet ciheti olmuyor gibi...Acaba bu iki ibadeti kazanmak için hangi metodları kullanabiliriz?
Şimdi matbaalar Kur'an hattıyla risaleleri basıyor ve neşr ediliyor. Eskisi gibi değil.  O halde Risale-i Nur'u el ile yazmaya lüzum kalıyor mu?
"İkinci yol, îmân-ı bilgayb cihetinde, sırr-ı vahyin feyziyle, burhânî ve Kur’ânî bir tarzda, akıl ve kalbin imtizâcıyla, hakkalyakîn derecesinde bir kuvvet ile, zarûret ve bedâhet derecesine gelen bir ilmelyakîn ile hakāik-i îmâniyeyi tasdîk etmektir. Bu ikinci yol, Risâle-i Nûr’un esası, mayası, temeli, ruhu, hakîkati olduğunu hâs talebeleri görüyorlar. Başkaları da insafla baksalar, Risâle-i Nû...
İnsanlara imani hakikatleri tebliğ etmekten korkan veya riya olur düşüncesiyle çekinen birisi bu halden nasıl kurtulabilir? Her ortamda iman hakikatlerini (mesela seyahatte yanımıza oturan birsine veya arkadaş ortamlarında) anlatma sorumluluğumuz var mıdır? Tebliğ konusunda bilgi verir misiniz?