Dua ederken Ya Rabbi, benim falan sıkıntımı salih kulların hatrına gider diye dua etmek veya Allahım benim duamı veya sıkıntımı veya arzumu isteğimi örneğin Peygamberimiz veya salih kullarının hatırına kabul eyle gibi dua etmek caiz midir?
Bizler insan ve başta mâhluk olduğumuz için her şeyde mutlaka bir başlangıç noktası arıyoruz. Ancak biliyoruz ki Rabbimizin varlığı başlangıçsızdır. Bunu nasıl açıklayabiliriz?
"Günah işlerken tövbe eden Rabbi ile alay etmiş gibidir" deniyor. Fakat bir kişi geçmişte bu hareketi yaptıysa ve pişman olduysa affedilir mi?
Kuranın delalet ettiği mana kelam-ı kadimdir. Delalet ettiği mana ne demektir. Hangi mana kast ediliyor. Mesela ben Kuran okuyorum. Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsusdur ayetini okudum. Bu ayeti okuyunca aklımda oluşan mana mı kelamı kadimdir. Bu ayetin kelam-ı kadimi nedir/nasıldır, neresidir. Kuran kelamullahim tecellisidir. Bu tecellide mahluk olmayan kısım neresidir. Bu tabirle ne kast e...
"Ve dilenciye gelince, sakın (onu) azarlama!" (Duha, 10) ve "Onların mallarında, dilenen ve (iffetinden dolayı dilenmeyen) yoksul için bir hak vardır (verirler)!" (Zariyat, 19) bu gibi ayetlerden anlaşıldığı üzere Rabbimiz dilencilere de bir şeyler verilmesini istiyor. Malesef bu zamanda dilenenlerin büyük bir kısmı ihtiyactan değil meslek edindikleri için dileniyorlar. Bu meselede ölçü ne olmalıd...
İmam-ı Rabbanî Ahmed-i Farukî (R.A.) demiş ki: "Ben seyr-i ruhanîde kat'-ı meratib ederken, tabakat-ı evliya içinde en parlak, en haşmetli, en letafetli, en emniyetli; Sünnet-i Seniyeye ittibaı, esas-ı tarîkat ittihaz edenleri gördüm. Hattâ o tabakanın âmi evliyaları, sair tabakatın has velilerinden daha muhteşem görünüyordu." (Lemalar)
Sair tabakatın has velileri kimlerdir?
Şeair.....Nafile nev...
Yeni bir medâr-ı keramet ve inâyet ve sürur olan mektubunuzu aldım. Ve Risaletü’n-Nur’a ait bir ikram ve inâyet-i İlâhiyeyi gösterdi. Şöyle ki: Bundan dört beş gün evvel, şiddetli bir taharriyle menzilim teftiş edildi. Her tarafa baktıkları halde, hıfz-ı İlâhîyle, bizi mahzun edecek bir şey bulamadılar. Yalnız İktisat, Hastalar, İstiâze gibi altı yedi risaleyi zararsız buldular. Sonra da Hüsrev’...
Hz. İbrahim'in Yıldız, Ay ve Güneşe önce Rabbim deyip, sonra batanları sevmem demesi, ismet sıfatıyla ters düşmez mi?
İnsanda görünen İlâhî sanatlar ve esmâ-i Rabbâniye'nin nakışları nelerdir?
En'am suresi 116 da Rabbimiz "Eğer yeryüzünde bulunan (insan)ların çoğuna uyarsan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. (Onlar) ancak zanna tâbi' olurlar ve onlar sâdece yalan söylerler." buyurmaktadır. Bu ayetteki "insanların çoğunluğu" cümlesini nasıl anlamak lazım. Halbuki hadiste " ümmetim dalalet üzere ittifak etmez" vs. gibi hadis-i şeriflerle bunu nasıl tevfik edeceğiz.