Ben bir hadis duydum ve sahih olduğunu biliyorum. Hadiste saçlarını siyaha boyatanların cennetin kokusunu bile (yada bu şekilde çevrilmiş) alamayacaklarını söylüyor. Hocalara soruyorum bu cennete giremez mi demek diyorum... üstüne basa basa " cennetin kokusunu bile alamazlar deniyor" diyorum Verdikleri cevap şu: "Bazı hadislerde korkutma amaçlı böyle söylenebiliyor orda cennete giremez anlamı ...
Bir âyette mana olarak yalnızca Allah'a güvenin deniyor. Sonra başka bir âyet okudum, o âyette de "Birbirinize güvenir de rehin almazsanız, kendine güvenilen kişi borcunu ödesin ve Rabbi olan Allah’tan korksun" diyordu. Bu âyetleri nasl anlamak gerekir? Allah'a güvenmek demek başkalarına güvenmeyin mi demektir?
Şahs-ı maneviyi maddi ve manevi anlamda nasıl misallendirebiliriz? Şahs-ı maneviye dahil olma şartları nedir? Şahs-ı manevinin meşveretle bir ilişkisi varmıdır. Şahs-ı manevi anlayışı ile bir ulul emre tâbi olmak anlayışı biri birisine zıt düşer mi?
"Güya muvakkaten hayvaniyetten çıkıp melekiyet vaziyetine veyahut âhiret ticaretine girdiği için, dünyevî hâcâtını muvakkaten bırakmakla, uhrevî bir adam ve tecessüden tezahür etmiş bir ruh vaziyetine girerek, savmı ile Samediyete bir nevi ayinedarlık etmektir." Bu ayinedarlık hangi cihette oluyor, nasıl anlamak gerek?
"Senin ona değer verdiğin kadar o da sana değer vermiyorsa o kişi işe arkadaşlık etme" diye bir hadisi birinden işittim kaynağını bulamadım. Bu hadis midir.? Bunu nasıl anlamalıyız.?
Ömer Nasuhi Bilmen’in Büyük İslam İlmihali’nde şöyle yazıyor “İki ayağın veya bir ayağın parmakları yere konmadıkça secde caiz değildir. Tercih edilen görüş budur. Bir ayağın yalnız bir parmağını veya ayağın yalnız üstünü yere koymak kafi gelmez.”. Buradaki “kafi gelmez” ifadesi böyle bir secdenin caiz olmayacağı anlamına mı geliyor? Benim ayak serçe parmağım istisna olmak üzere diğer tüm ayak par...
Şefkat tokadı yiyen kişi, bunun şefkat tokadı olduğunu anlar mı? Yoksa anlamayanlar da olur mu?
...ve küfür ve isyan ile ve seni va‘dinde tekzîb etmekle senin azamet-i kibriyâna dokunan ve izzet-i celâline dokunduran ve ulûhiyetinin haysiyetine ilişen ve şefkat-i rubûbiyetini müteessir eden ehl-i dalâleti ve ehl-i küfrü, haşrin inkârında onları tasdîk etmekten yüz binler derece mukaddessin. Buradaki şefkat-i rububiyetin müteessir olmasını nasıl anlamalıyız? Cenab-ı Hakk kendi yarattıklarında...
Bazı tarikat ehli kimseler, "Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır. Muhakkak bir mürşid-i kâmile bağlanmak lazımdır" diyorlar. Bu sözü nasıl anlamalıyız?