Ene risalesinde geçen, "Tâ ki, o ene bir vâhid-i kıyâsî olup, evsâf-ı rubûbiyet ve şuûnât-ı ulûhiyet bilinsin"
"Ne vakit hakîkî veya vehmî bir karanlık ile bir hat çekilse"
"Öyle ise, hakîkî nihâyet ve hadleri olmadığından, farazî ve vehmî bir haddi çizmek lâzım geliyor."
“Vehmi” ve “farazi” veya “vahid-i kıyasi” "nisbi" gibi tabirleri daha rahat anlayacağımız misallerle genişçe açıklayabilir ...
14 yaşlarındaki bir tanıdığım, belki liseye geçiş sınavının etkisiyle belki de ergenliğin etkisiyle yaşadığı sıkıntılardan ve stresten dolayı ciddi imanî sorgulamalar içerisinde. "Ben insan olmayı tercih etmedim, yokluğu veya ölümü isterim. Artık hiçbir şey umrumda değil." gibi cümleler kuruyor. Hayattan bezmiş bir durumda henüz bu yaştayken. Ona çok şeyler anlatmaya çalıştım. Her konuşmanın sonun...