Arama sonuçları: 108 sonuç bulundu.

Eşimin ortak dükkanı var ve onun için zekat verecek. Bir kısmını bana verecek dağıtmam için. Eşimden habersiz borcum var. Onun bir kısmını bu parayla ödesem olur mu? Daha sonrasında kendimi düzelttiğim zaman verdiği zekatı ve aldığım para kadar dağıtımı yapacağım uygun olur mu?
Yıllar önce bir dilekte bulunup, dileğim yerine gelirse Kur'an-ı Kerim'i ezberleyeceğim şeklinde çok büyük bir adakta bulunmuştum. Bu borcu yerine getirmememin büyük yükünü taşıyorum. Bu sözümün kefareti olur mu?
6 yıl önce dolar üzerinden bir akrabama borç para verdim. Fakat ne zaman ödeyebilir onu da bilmiyorum. Bu paranın zekâtı var mıdır? İkinci sorum ise şöyle: Maaşla çalışan kişiyim. Zekât için 1 sene temel ihtiyaçları çıkıp, kalan miktara mı zekât vereceğim?
Selamün aleyküm. Kızımın eczanesi var. Eczanesini açarken ilaçları taksit ile aldı. 500 bin liralık ilacı 10 taksitte aldı. Dolayısıyla eczanenin tamamı borç ile açıldı. Benim sorum şu: Eczanenin zekâtını nasıl vermesi gerekir? Eczaneyi açtığı dükkân kira, yanında 2 kişi çalışıyor. Zekât hesaplarken hangi masraflar düşmeli? Kira, elektrik, su telefon vb. giderler düşülür mü? Düşülürse bir yıllık m...
Maddi durumum kötü ve üniversitede çocuk okutuyorum, borç ödüyorum, aynı zamanda evimde cins hayvan bakıyorum. Arada doğum olduğunda maddi desteğe ihtiyaç duyduğum için satıyorum. Acaba bu dinimizce sakıncalı bir durum mudur?
Ben bir okulda okul rehber öğretmeni (psikolojik danışman) olarak görev yapmaktayım. Meslekte daha ilk yıllarım. Fakat mesleğe başladığımdan beri meslekte kendimi yetersiz hissediyor, işimin hakkını veremediğimi düşünüyorum. Bu alanda kendini geliştirip çok güzel işler yapan meslektaşlarım da var, sadece evrak işi yapıp yatarak para kazananlar da. Ben ise çabalıyorum fakat yetersizlik duygusuyla b...
Mecellede geçen, "1-Şiddetli zarar, hafif zararla giderilir. 2- İki Fesad Tearuz Ettiği Zaman En Hafifî İşlenerek Büyük Olanın Çaresine Bakılır." düsturlarına binaen, ciddi borç yükü altına giren bir kimse, tefeciden faiz alarak daha büyük zararlara düşmektense, bankadan kredi çekerek daha az zararla telafi etmesi caiz olur mu?
Anadolu'nun bazı bölgelerinde vefat etmiş bir şahıs defnedildikten sonra tüm ömründeki farz namaz borçları hesaplanıp bunlara biçilen belli bir miktar para fakirlere "iskat" adı altında dağıtılıyor. Bu işlem fıkhen doğru mudur? Bir şahsın namaz borcu para ile ödenebilir mi?
"Sadakalar (zekâtlar), Allah'dan bir farz olarak ancak, fakirlere, yoksullara, (zekâtı toplamak için me'mur kılınmakla) onun üzerine çalışanlara, kalbleri (İslâm'a) ısındırılacak olanlara, (âzâd edilmek üzere efendisiyle belli bir bedel karşılığında anlaşmış olan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda olanlara ve yolda kalmışlara mahsustur. Ve Allah, Alîm(menfaatinize olanı hakkıyla bilen)dir, Hakîm...
Bir âyette mana olarak yalnızca Allah'a güvenin deniyor. Sonra başka bir âyet okudum, o âyette de "Birbirinize güvenir de rehin almazsanız, kendine güvenilen kişi borcunu ödesin ve Rabbi olan Allah’tan korksun" diyordu. Bu âyetleri nasl anlamak gerekir? Allah'a güvenmek demek başkalarına güvenmeyin mi demektir?