Arama sonuçları: 128 sonuç bulundu.

Ben İslami kurallara göre yaşamaya çalışıyorum eşim de yaklaşık 1 yıl oldu çarşaf giyindi.  Birincisi, akrabalık bağı çok önemli ama bizim akrabalardan haremlik selamlık kalmadı. Nasıl yapmalıyız? Gitmeyince laf yapıyorlar, çağırmayın laf yapıyorlar, ne yapmalıyız? İkincisi, rahmetli dayımın eşi var. Neredeyse yaşıtız. Ancak çok muhabbet ediyorduk. Biraz mesafeli davranmam yanlış olur mu ki? Onu...
 Helal gıda noktasında dikkat etmeye çalışıyorum ve etrafımdaki akrabalara, sevdiklere de anlatmaya çalışıyorum. Fakat yer yerde her şeyi yemediğimi bildikleri halde bazen aşırı derecede ısrarla karşılaşıyorum. Böyle bir ortamda ve ilk girdiğimiz ortamlarda nasıl bir davranış sergilemeliyiz?
Yûsuf (As) Suresi 26. Ayet (Yûsuf:) “O, (kendisi) benim nefsimden murâd almak istedi” dedi. Onun (o kadının) akrabâsından bir şâhid ise şöyle şâhidlik etti: “Eğer onun (Yûsuf’un) gömleği önden yırtılmışsa, o hâlde (kadın) doğru söylemiştir; o (Yûsuf) ise, yalan söyleyenlerdendir.” âyetinde Hz. Yusuf'un suçsuz olduğuna kimin şahitlik ettiği belli edilmemiş. Kimdir bu kişi?
Bir hanımın kocasının erkek akrabaları ve arkadaşlarının yanına çıkması ve onlara ikram etmesi noktasında dinimizin hükmü nedir?
Bir hanım, kocasının hangi erkek akrabalarının yanına çıkabilir veya onlarda ikramda bulunabilir? İzah edebilir misiniz?
Kurbanımı yurt dışına vekaleten kestiriyorum. Fakat 1. derece akrabalarım benim kurbanı yurtdışına gönderdiğimi bildiği halde bana kendilerinin kesmiş olduğu kurban etlerinden veriyorlar. Bu etleri almamda sakınca var mıdır?
Ve keza, "Musibet taammüm ettiğinde elem hafif olur. Ben de emsalim gibiyim" diye yine yük altından kaçar. Fakat, musibet âmm olduğunda, elemi muzaaf olur, kat kat ziyade olur. Çünkü, kendisi gibi akrabası, ahbâbı da o musibete dahildir. Çünkü, insanın ruhu, ebnâ-yı cinsiyle alâkadardır. Ne kadar umumî olursa, o kadar da elemi fazla olur. ( Mesnevi Nuriye, Zeylü’z-Zeyl, osmn. 139) Üstadımız bu pa...
Bazı kişiler diyorlar ki: "Benim hastanede kalbim gecici olarak durdu ve ruhumun bedenden çıktığını gördüm ve doktorların bana müdahale ettiklerini tavandan izledim. Sonra ben bir tünelin içine çekildim. Tünelin sonunda isik vardi ve vardığımda benden evvel ölmüş akrabalarım yeşiller içinde beni karşıladılar. Ama geri dönmem gerektigini söylediler ve ben birden kendimi yine hastanede buldum." gibi...
Akrabamda ve çevremde sevmediğim insanlar var.  Selam alıp veriyorum, ama hoşlanmıyorum. Onlara yüz vermemek veya selamlaşmamak caiz olur mu?
‘’Rica ederim, üçünüzün hakkında birbirinden ziyade gücenmeye ehemmiyet verdiğimden gücenmeyiniz. Çünkü, Hüsrev’le Feyzi’de benim gibi insanlardan tevahhuş ve sıkılmak var. Hem birbirine bir derece meşrepçe ayrıdırlar. Ve Sabri ise, akraba ve tarz-ı maişet cihetinde hayat-ı içtimaiye ile bir kaç vecihte alâkadar ve ihtiyata mecburdur’’ abiler arsındaki problem nedir ki üstad sık sık uyarı ihtiyacı...