"Öyle bir mükemmel terbiye, tedbir, idare ediliyor ki, bütün kâinat bir sahife gibi her an nazarında ve bütün âlemler birer satır gibi kalem-i kudret ve kaderiyle yazılır, tazelenir, değişir." cümlesini izah eder misiniz?
Filistin ve Kudüs konusunu detaylıca anlatabilir misiniz? Arkadaş çevremde çok farklı konuşmalar oluyor. Bu meselede yanlış düşünen arkadaşlarıma önceden davrandığım gibi samimi mi davranmalıyım yoksa aramıza mesafe mi koymalıyım?
"Küfür iki kısımdır. Bir kısmı, bilmediği için inkâr eder. İkincisi, bildiği halde inkâr eder. Bu da birkaç şu‘bedir. Birincisi, bilir, lâkin kabul etmez. İkincisi, yakînî var, lâkin i‘tikādı yoktur.Üçüncüsü, tasdîki var, lâkin vicdânî iz‘ânı yoktur."
Küfrün ikinci kısmını oluşturan ve bildiği halde inkar edenlerin sayıldığı bu üç grubu izah eder misiniz? :
Risale-i Nurda geçen "Bu mücessem Kuran-ı ekber-i alem" tabirini nasıl anlamamız lazım. Alem nasıl Kuranın cisimleşmiş şekli olur. İzah eder misiniz?
Kur'an harflerini yazmanın maddi sırları var mıdır? Bazı rivayetlerde, Kur'an harfi ile yazılmış olan dua, ayet gibi kıymetli şeyleri yazmak, üzerinde taşımak veya okumaktan bahs ediliyor. Bunları nasıl anlamalıyız?
Kur'an-ı Kerim neden Arapça olarak okunmalıdır? Namaz ve namazın tesbihatı gibi ibadetler neden Arapça yapılmalıdır? Anlamadan okumak yerine meali okumak mı daha faziletlidir? Arapçanın ne gibi hususiyetleri Cenab-ı Hakkın bu dili murad etmesine vesile olmuş olabilir? Mümkünse teferruatlı makale olarak cevap verir misiniz?
Risale-i Nur'da geçen; 'Kur'an Nedir Tarifi Nasıldır?' kısmına verilen cevabı madde madde izah edebilir misiniz?
"Derece-i i‘câzda belâgat-i Kur’âniyedir. O belâgat ise, nazmın cezâletinden ve hüsn-ü metânetinden; ve üslûblarının bedâatinden, garib ve müstahsenliğinden; ve beyânının berâetinden, fâik ve safvetinden; ve maânîsinin kuvvet ve hakkāniyetinden; ve lafzının fesâhatinden, selâsetinden tevellüd eden bir belâgat-i hârikulâdedir ki, benî-Âdemin en dâhî edîblerini, en hârika hatîblerini, en mütebahhi...
Maksadımız Kur'an (islam) harflerini muhafaza ise neden Kur'an-ı Kerim yazmıyoruz?
“Kur'an sair kelamlar gibi kışırlı ve kemikli ve şuuru hususi ve cüzi değildir.” Burada kışırlı ve kemikliden kasıt nedir?