Meleklere inanmak neden imanın şartlarından biridir?
Hakikatte meleklerin vazife görmesi var mıdır?
Eğer varsa bu Cenabı Hakk'a ortaklık olmaz mı?
Ve Cenabı hakkın yaratmadaki ol emriyle zıt düşmez mi?
Bazı insanlar, “Ben bir yaratıcının varlığına inanıyorum. Fakat melekler gibi görünmeyen varlıkları aklım almıyor.” diyorlar. Böyle bir insanın meleklerin varlığına dair şüphesini nasıl giderebiliriz?
29. Söz'ün "fail muktedirdir" bahsinde, Allah'ın kudretinin eşyanın melekütiyyet cihetine tesir ettiğini, bu yüzden zerrenin şemse denk olduğunu söylüyor. Bunu nasıl anlamalıyız?
Masiva olarak adlandırdığımız Allah'tan gayrısı olanlar için mahluk yani yaratılan kavramı kullanmak doğru olur mu? Diğer bir açıdan var olan yani mevcud olan her şey aynı zamanda mahluk mudur? Mesela irade noktasında kesbimizin veya tasarrufumuzun olduğunu söylüyoruz fakat vücud-u haricisinin olmadığına itikad ediyoruz. Yahut vücud-u ilmi gibi farklı vucüd nevleri oması gibi?
Son müceddid olarak Üstad Bediüzzaman biliniyor. Acaba bunu bütün İslam âlimleri kabul ediyor mu? Müceddid olduğunu nasıl isbatlarız?
"Mümkinat mahiyetlerinin mutlak kemali, mutlak vücuddur. Hususî kemali, istidadlarını kuvveden fiile çıkaran ona mahsus bir vücuddur." (29. Söz) cümlesini izah eder misiniz?
Namaz kılmayı devam ettirecek şevki nasıl buluruz?
4.Sözden geçen "Halbuki namazda ruhun ve kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır." Burada ruh , kalb ve akıl nasıl bir rahtlığa ulaşıyor?
Ne için isteğim dışında bir imtihana tabiyim ve bunun sonucunda ebedi bir cennet ve cehennem var? Bu sorumluluk bana sorulmadan verildi...