Melekler

29.05.2008

5177

Meleklerin Varlık Delilleri

Bazı insanlar, “Ben bir Yaratıcının varlığına inanıyorum; fakat melekler gibi görünmeyen varlıkları aklım almıyor.” diyorlar. Böyle bir insanın, meleklerin varlığına dair şüphesini nasıl giderebiliriz? Meleklerin varlık delilleri nelerdir?

* *

**** ****

29.05.2008 tarihinde sordu.

Cevap

Cevabınıza geçmeden evvel, alıntı cümlenizle alakalı iki hususu izah edelim:

Öncelikle; melekler görünmeyen varlıklar olduğu gibi, Rabbimiz de zatı itibariyle görünmez. Yani görünmeyen ama isimleriyle, sıfatlarıyla ve icraatlarıyla tecelli eden bir Yaratıcıya inanan kişinin, yine görünmeyen ama gerek yaptıkları vazifeler gerekse birçok inanç tarafından genel kabul görmüş meleklerin de varlığına inanması gerekir.

Diğer husus; İman bir bütündür. Bir kısmına iman edip bir kısmına iman etmeyen kişi tam ve kamil manada iman etmiş olamaz. Allah’ın varlığına iman etmiş bir kişinin, imanın diğer şartlarına da inanması gerekir ki “Mümin” sıfatını kazansın. Yoksa sadece yaratıcıya iman etmek, meleklere inanmamak ahirette ebedî saadeti kazandırmaz.

Şimdi sorunuzla alakalı kısma gelecek olursak:

Melekler gözle görülmeyen, mânevî nurdan yaratılmış yüce varlıklardır. Sevgili Peygamberimiz (sav) “Melekler nurdan yaratılmışlardır.”1  hadisiyle buna işaret etmiştir. Kur’ân’ın pek çok âyetleriyle meleklerden bahsetmesi, yine Kur’ân’ın bir melek olan Cebrail (as) aracılığıyla getirilmesi ve insanların canlarını bir melek olan Azrail (as) tarafından alınıyor olması gibi hakikatler Müslümanlar için meleklerin varlığına iman etmenin en önemli sebepleridir.

Aşağıda paylaşacağımız hususlar, melekler gibi varlıkları, göremesek dahi inanmaya sevk etmektedir:

  1. 1. Allah u Tealâ’nın her yeri canlılarla doldurmasıdır. Kutuplardan çöllere, dağ başlarından deniz diplerine, en büyük balinalardan en küçük mikro organizmalara kadar her tarafta sayısız miktarda canlılar vardır. Hayata bu kadar önem verip her tarafı canlılarla dolduran Allah, elbette hadsiz gökleri bomboş bırakmamıştır. Oralarda yaşayabilecek, oralara münasip varlıklarla oraları şenlendirecek sakinlerini yaratmıştır. İşte bu hayat ve şuur sahibi varlıklara “Melekler” denir.

  2. 2. Allah u Tealâ, yarattığı bütün harika sanatlarını, akıl ve şuur sahiplerinin o sanatları görüp anlaması ve kendisine hayran olmaları için yaratmıştır. Eğer yedi kat göklerde, oralarda yaşayabilecek özellikte canlılar olmazsa, oralarda bulunan sanat eserleri seyircisiz ve manasız kalmış olur. Bir ressamın resimlerini sergilemek üzere bir resim sergisi açıp sonra da gelen ziyaretçileri içeri almadığını düşünebilir miyiz? İşte melekler, yedi kat göklerde bulunan âlemlerdeki ilâhî sanatları seyredip ibret almak, Allah’ın sevgisiyle dolarak onu zikredip övmek üzere yaratılan şerefli yüce kullardır. Böyle olduklarını bize Kur’ân-ı Kerim, “Doğrusu melekler ikram olunmuş (şerefli) kullardır.”2  ayetiyle haber vermektedir.

  3. 3. Şu kainattaki en kuvvetli kanunlardan biri, hayat kanunudur. Bir şeyin vücuda gelmesi, olgunlaşması, gerçek kıymetine kavuşması ancak hayatın o şeye teması ile olabilir. Mesela tohumlar ve çekirdekler gibi, insanlar için çok önemli maddeler, ancak toprak altına girip su, hava ve kimyevi bazı değişimler sayesinde hayat bularak büyür, yeşerir ve meyve verebilirler. Hatta halk arasında toprağa dikilen fidanlara ve tohumlara ilk verilen suya, can (hayat) suyu denilmiştir. Hayat olmazsa vücud olamaz. Kendi meskenimiz olan dünyanın her köşesini istila etmiş olan hayat kanunu elbette kainatın da her köşesini istila etmesi gerekir.

"Balık, suda yaşadığı gibi, güneşin ateşinde dahi o nûrânî sâkinler bulunurlar. Uzaklık sebebiyle veya gözümüzün kabiliyetsizliği sebebiyle veya gizlenmelerinden dolayı onların gözükmemeleri, hiç bir vakit olmamalarına delil olamaz. Çünkü görünmemek, olmamağa delil olamaz. Mademki ezelî kudret-i İlâhiye, gözümüzle görüyoruz ki, en âdi, basit, hayat ve rûhtan en uzak ve hiç de şeffaf ve latîf olmayan toprak ve su gibi maddelerden, hesapsız canlı ve rûhlu mahlûklarını çoklukla yaratıyor. Ve gâyet ehemmiyetle koyu ve mat olan maddeleri (toprak ve su gibi), hayat vasıtasıyla, latîf ve şeffâf maddelere çeviriyor. Ve hayat nûrunu herşeyde çoklukla serpiyor. Ve şuûr ışığıyla çoğu şeyleri yaldızlıyor."3 

4. Meleklerin var olduğuna dair önemli delillerden biri de onların varlığı hakkında bütün semavî dinlerin ittifak etmesidir. Hatta eski felsefenin bazı kısımları ve semavi olmayan bazı dinler bile, yanlış isimlendirmiş olsalar bile, meleklerin varlığını kabul etmişlerdir.4 

  1. Müslim, Zühd,10

  2. Enbiya, 21/26-27

  3. Bediüzzaman Said Nursi, Sözler, Hayrat Neşriyat, Isparta 2016, s. 184

  4. Bediüzzaman Said Nursi, Sözler, Hayrat Neşriyat, Isparta 2016, s. 187


Paylaş

Facebook'ta paylaş

Whatsapp'da paylaş

Yorumlar (0)

Yorumunuz

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız