Kafirler malum ki ebedi cehennemliktir. Ancak müslümanlara özellikle bu zamanda ahlak-ı seyyieden çok zararları dokunuyor. Ayrıca cezayı artırıcı olarak bu kötü ahlaklarından günah kazanırlar mı? Veya iyi huylu olanlarının azabları hafifletilir mi?
"Hâşiye: Kur’ân-ı Hakîm, kâfirlerin küfriyâtlarını ve galîz ta‘bîrâtlarını ibtâl etmek için zikrettiğine istinâden, ehl-i dalâletin fikr-i küfrîlerinin bütün bütün muhâliyetini ve bütün bütün çürüklüğünü göstermek için, şu ta‘bîrâtı farz-ı muhâl sûretinde titreyerek kullanmaya mecbûr oldum." (Sözler)
Yukarıda geçen; Kuranda kafirlerin küfürleri nasıl geçiyor. konuyla ilgili olarak izah eder misi...
Kahtânî kimdir ve bununla ilgili hadis var mı?
Kainat ve insan niçin yaratıldı. Allah neden bizleri yarattı, bunun hikmeti nedir ?
Risale-i Nur'da kainat ve dünyanın yaşı hakkında bir bilgi var mı?
Asa-yı Musa mecmuası birinci Hüccet-i İmaniye 18. mertebesinde; " imkân hakîkatinden çıkıp kâinâtın bu büyük şehâdetinin bir kanadını teşkîl ederler. Kâinâtın şehâdetini her iki kanadı ve iki hakîkatiyle Risâle-i Nûr eczâları ve bilhassa Yirmi İkinci ve Otuz İkinci Sözler ve Yirminci ve Otuz Üçüncü Mektublar tamamıyla isbat ve îzâh ettiklerinden onlara havâle ederek, bu pek uzun kıssayı kısa kest...
Kainatın büyüklügünü (sonsuzluğu) nasıl anlayabiliriz?
Kâinâtın dilenciliğinden ve hadisatın karşısında titremekten besmele ile nasıl kurtulunur?
Eski kavimlere gelen semavi tokatlar gösteriyor ki, yer gök ve hava gibi kâinatın büyük unsurları kafirlere karşı hiddet ediyor. Ne için böyle ehemmiyetsiz insanların ehemmiyetsiz ve şahsi günahları kâinatın hiddetini çekiyor?
Kainatta olan biten çok küçük ve gözümüze gereksiz gibi gelen şeyleri de illa bir hikmete bağlı olarak mı düşünmeliyiz? Yoksa Cenab-ı Hakkın koyduğu âdetlerin neticeleri olarak mı görmeliyiz? Mesela bir yaprağın ağaçtan düşerken savrulup bir yere düşmesi gibi...