Kulu istedi diye Allah razı olmadığı kötülüğü yaratıyorsa, Allah kendine haksızlık yapıpta mecburiyete düşmez mi? Allah razı olmadığı şeyi yaratarak kulunun isteklerine esir olmaz mı? Çünkü bizler razı olmadığımız şeyleri yaparsak, hem psikolojik olarak hem de kanunlara göre esir olduğumuz kabul ediliyor. Allah kötü şeyleri yarattığı için, kötü olarak sorumlu tutulmuyorsa, o zaman razı olduğu iyi ...
Diyelim ki bir bebeğin annesi doğumda vefat etsin. Bu çocuk, yetiştirme yurtlarında sevgisiz büyüsün. Hayatında pek çok günaha girsin. Diğer taraftan ahirette onunla aynı günahları işleyen ama annesi babası olan birisi ile aynı mı yargılanacak? Allah'ın adaleti nasıl olur?
Birlikte Çalıştığımız bir arkadaşın Allah'ın varlığı ile alakalı soruları var. Acaba nasıl izah edebilirim.?
Altın yada gümüş eşya kullanmakta herhangi bir sakınca var mıdır? Bazı kalemler var altın suyuna batırılmış. Bunları kullanmakta sakınca var mıdır?
"Ama فَقُلْهُ وَلَا تَخَفْ fıkrasında şâyân-ı hayret bir tevâfuk var ki, bu fıkranın ilm-i cifir kaidesiyle makam-ı ebcedîsi bin üç yüz otuz iki eder. Şu halde يَا مُنْشِدًا نَظْم۪ي فَقُلْهُ وَلَا تَخَفْ meâl-i gaybîsi, “Yâ Risâle-i Nûr ve Sözler sâhibi! Bana bak, gāfil davranma! Bin üç yüz otuz ikide (m. 1914) mücâhedeye başla. Sözleri korkma, yaz, söyle!” Filhakîka Said hürriyetten sonra az bir zaman mücâhedesine tevakkuf etmiş ise de, bin üç yüz otuz ikide (m. 1914) İşârâtü’l-İ‘câz’ı te’lîf ile beraber Eski Said’den sıyrılmayı niyet edip, yeni Said sûretinde bütün kuvvetiyle mücâhede-i ma‘neviyeye başlamış. İki üç sene sonra da Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye’de bulunarak bir-iki sene Hazret-i Gavs-ı Geylânî’nin şu vasiyetini ve emrini imtisâl ederek envâr-ı Kur’âniyeyi neşretmiş. Lillâhilhamd, şimdiye kadar da devam ediyor. Bu şâyân-ı hayret fıkrada, cây-ı dikkat şu nokta var ki, Hazret-i Gavs, doğrudan doğruya altıncı asırdan bu asrımıza bakıyor. O altıncı asrın âhirlerinde Hülâgū felâketi gibi fecî‘, dehşetli meşhur fitnenin çok elîm ve çok fecî‘ ve kuburdaki emvâtı ağlattıracak derecede dehşetli bir nevi‘, bu on dördüncü asırda bulunuyor. Bu iki asır birbirine tevâfuk ediyor ki, Hazret-i Şeyh, o asırdan bu asra bakıyor." Soru
Sekizinci Lema’da geçen şu cümleleri izah eder misiniz?
Namazda secdeden ayağa kalktık mesela, ellerimizi bağlamadan hafifçe ellerimizi salladık ki kıyafetimizin bilekleri kapansın. Bu tarz bir davranış namazı bozar mı? Namazda hangi hareketler amel-i kesire girer? Amel-i kesir namazı bozar mı?
Arefe gününe has ibadetler var mıdır?
8. Lem'a'nın 4. vechinde geçen "Asya'nın garbında 19 sene kaldı" ifadesi hangi şehirden veya yerden bahsediyor?
At Eti Yemek Caiz midir? Bu konuda mezheplerin görüşü nasıldır?
Kapalı bir ortamda, ayakkabı ile basılan bir yerde örneğin kapı önünde yere bassak veya bir şeyimiz yere düşse necis olur mu? Yine, yanlışlıkla yere bastık sonra ayakkabınızı giydik, bu durumda o ayakkabının içini temizlemek gerekir mi?