8. Lem'a'nın 4. vechinde geçen "Asya'nın garbında 19 sene kaldı" ifadesi hangi şehirden veya yerden bahsediyor?
8. Lema’nın 4. Vechi’ndeki ilgili kısım şöyledir: ‘’Evet, bu hizmet-i Kur’âniye içindeki zât, hakîkaten esâretle şarka gitti. Ve yine acîb bir esâretle Asya’nın garbında on dokuz sene kaldı. Hazret-i Şeyh’in dediği gibi, çok şehirleri gezdi. Mücâhedesi Sözler’ledir.’’[1] Bu cümlelerin kısaca izahı şöyledir:
Bediüzzaman Hazretleri, Birinci Dünya Savaşı’na gönüllü alay kumandanı olarak katılıp iki sene mücadele etmiştir. Kısmen kendi talebelerinden ve kısmen halktan oluşan kendi kurduğu 600 kişilik milis kuvvetiyle Ruslara ve Ermenilere karşı doğu cephesinde harp etmiştir. Bu mücadelede pek çok talebesi ve dostu şehit olmuştur. Kendisi de Bitlis’in işgalinden sonra Mart 1916’da yaralı olarak Ruslara esir düşmüştür. Abdulkadir Geylani Hazretleri’nin; ‘Sen doğuya gideceksin’ sözünü doğrulayarak Asya’nın doğusuna yani Rusya içlerindeki Kosturma’ya esir olarak gitmiştir.
Yine Abdulkadir Geylani Hazretleri’nin haber verdiği tarzda Asya’nın batısında yani Türkiye’de 28 sene sürgün ve hapis olarak bulunmuştur. Metinde her ne kadar ‘19 sene’ ifadesi olsa da bu risalenin yazılmasından sonra da Hz. Üstad’ın çileli ve tehlikelerle dolu serüveni devam etmiş ve toplamda 28 sene sürmüştür. Bediüzzaman Hazretleri’nin Asya’nın batısında (Türkiye’de) 28 sene sürgün ve hapis olarak kaldığı şehirler ise kronolojik olarak şöyledir:
1926 Mayıs ayında Burdur sürgünü ile başlayan sıkıntılarla dolu bu yolculuk; Şubat 1927 Isparta, Mart 1927 Barla sürgünleri ile devam etmiştir. Haziran 1934’te Isparta’ya nakledilen Hz. Üstad, 1935 Nisan’ında Isparta’da tutuklanarak Mayıs 1935’te Eskişehir Hapishanesi’ne sevk edilmiştir. Mayıs 1936’da Kastamonu’ya sürgün edildikten yaklaşık sekiz sene sonra Kasım 1943’de tutuklanarak Denizli Hapishanesi’ne sevk edilmiştir. Denizli Ağır Ceza Mahkemesi’nde beraat eden Hz. Üstad bu sefer 1 Ağustos 1944 tarihinde Afyon’un Emirdağ İlçesi’ne sürgün edilmiştir. Ocak 1948’de Afyon Hapsine getirilmiş ve 20 aylık cezanın ardından Aralık 1949’da tekrar Afyon Emirdağ’a sürgün edilmiştir. İstanbul ve Samsun Mahkemeleri’nin beraat kararlarından sonra yerleşmek üzere Ağustos 1953’de Isparta’ya gelmiştir.
Hz.Üstad, Abdulkadir Geylani Hazretleri’nin dediği gibi, o günkü hükümetin eliyle pek çok şehirde yaklaşık 28 sene çileli ve meşakkatli bir hayat sürmüştür. Mücadelesi her daim elindeki Sözlerle yani Risale-i Nur’la olmuştur. Gönderildiği memleketleri ve hapishaneleri birer nur medresesine çevirerek aşkla şevkle Kur’ân hakikatlerini anlatmış ve yüz binlerce kişinin imanına katkı sunmuştur.
[1] Sikke-i Tasdik-i Gaybî, 144