Peygamber fendimizin ruhu nerededir? Dünya hayatındaki tasarrufu devam ediyor mu? Bu dünyadaki insanların onun ruhaniyeti ile görüşebilmeleri mümkün müdür?
"İhsan-ı İlâhîden fazla ihsan, ihsan değildir. Herşeyi olduğu gibi tavsif etmek gerektir." Bu cümleyi, buradaki anlamından başka; Cenab-ı Allahın sana ihsan ettiği nimetlerin fazlası fazl-ı İlahi den olmayabilir şeklinde anlamak mümkün mü, değil mi?
Azîz, gayretli, ciddî, hakîkatli, hâlis, dirâyetli kardeşim, Bizim gibi hakîkat ve âhiret kardeşlerin, ihtilâf-ı zaman ve mekân, sohbetlerine ve ünsiyetlerine bir mâni‘ teşkîl etmez. Biri şarkta, biri garbda; biri mâzîde, biri müstakbelde; biri dünyada, biri âhirette olsa da beraber sayılabilirler. Ve sohbet edebilirler. Hususan bir tek maksad için bir tek vazîfede bulunanlar, birbirinin aynı hük...
Sözler eserinin ikinci ve üçüncü sözlerinde iman ve ibadetin dünyadaki faydalarından bahsediliyor ve iman edip ibadet edersek dünyadaki düşmanlarımızdan kurtulacağımızı ve tam bir emniyet içinde olacağımızı söylüyor. Buradaki düşmanlardan kasıt nedir?
Üstad Bediüzzaman diyor ki: "Bir cüz’î hakîkat-i îmâniyeyi inkâr eden, kâfir olur; ve kabûl etmeyen, Müslüman olmaz." 1- İnkar ile kafir olmak, kabul etmemek ile müslüman olmamak ne demek? 2- "Tesettür gereksizdir diyen kafir olur, fakat böyle demeyen ama tesettüre riayet etmeyip gereken önemi göstermeyen gayr-i müslim olur" desem doğru olur mu? 3- Kafir olmakla, müslümanlıktan çıkmanın netice iti...
Haşr risalesi 10. hakikatte 'şu nefsimizde ve ekser eşyada her vakit müşahede ettiğimiz inayet' tabiri geçiyor. Buradaki inayet ne olabilir?
İşyerine internetten aldığım herhangi bir ürüne kendi hakkım olan indirim kartını kullanarak almam, alışveriş sonrası da o indirim miktarını kendime almam caiz midir. Yani mesela 100 TL lik ürünü kendi indirim kartıyla 80 TL ye aldım ama aradaki 20 TL yi de kendim alarak işyerine 100 TL olarak beyan ettim. Bu arada ürün ben indirim kartı kullanmasam da yine 100 TL ye alınıyor. Fiyat değişmiyor. Bu...
"Hem insanın letâifi içinde teşhîs edemediğim bir iki latîfe var ki, ihtiyâr ve irâdeyi dinlemezler; belki mes’ûliyet altına da giremezler. Bazen o latîfeler hükmediyorlar, hakkı dinlemiyor, yanlış şeylere giriyorlar." Buradaki iki letaife nedir? Nasıl anlamalıyız? İradeyi dinlememesini örneklerle izah edebilirmisiniz?
1- Allah'a nispet edilen irade ve meşiet sıfatları arasında fark var mıdır? Var ise bunlar nelerdir. 2- Tekvini İrade(Meşiet) ve Teşrii İrade(Meşiet) kavramları kullanılıyor. Buradaki Tekvini ve Teşrii kavramları irade ve meşiet sıfatlarının her ikisi için de geçerli midir? Yani her iki sıfat için de kullanılabilir mi?
İşaratül İcaz'da, Fatiha'nın tefsirinde, 'alemîn' kelimesinin izahında "burada da ukalâya mahsus cem' sîgasıyla gayr-ı ukalâ cem'lendirilmiştir" deniliyor. Buradaki kelimeler, biri cüzden digeri küllîden mi bahsediyor?