Arama sonuçları: 649 sonuç bulundu.

Osmanlıca Kastamonu Lahikasında sahife 192 de Üstad Hazretlerinin bir kaç ifadesi şöyle "ta imkana kadar yeni harfle, bir ihtarı manevi ile izin verdik." buyuruyor. Üstad hangi risalelerin latin harfiyle yazılmasına müsaade etmiştir? Bu mektubun az ilerisinde yirmi sene evvelki Türkçe ile şimdiki Türkçenin farklı olduğundan yeni Türkçe için bazı kelimatı arabiyede tasarruf edildi sizde öyle yapab...
Ayet-i Kerimelerde haşre örnek olarak yeryüzünün ölümünden sonra diriltilmesi ifadeleri var. Peki ağaçlar olsun, diğer yaprakları dökülüp beklemeye geçen bitkiler olsun bunlar bildiğimiz manada ölmüyorlar. Sadece yaprakları ve meyvaları dökülüyor ve bahar geldiğinde dökülen yaprakların meyvaların yerlerinden tekrardan yenileri yetişiyor. Bunlarda ayetlerde bahsedilen “yeryüzünün ölümü” ifadesine d...
7. Şua'nın 2. makamında geçen '' İki kutbun dâiresindeki hesab rakamlarına sıkışmayan bir nihâyetsiz uzaklık içinde, aynı zamanda, aynı kuvvet, aynı tarz, aynı sikke-i fıtrat ve aynı sûrette, beraber noksânsız tasarruf eden; ve o pek büyük mütecâviz kuvvetleri taşıyanları, tecâvüz ettirmeden kanununa itâat ettiren; '' kısmını açıklar mısınız?
Son dönemde yolsuzluklarla alakalı çok haber çıkıyor. Fakat meselenin çözümü için derli toplu izah yapan çözüm üreten yok. Kur'an-ı Kerim'in bakışı ve risalelerde izah nasıldır?
'Hususî bir yere bakmayan ve imanî hakikatlar gibi umum kâinata bakan nefyler, inkârlar (zâtında muhal olmamak şartıyla) isbat edilmezler' cümlesinde zatında muhal olmakla ne kast edilmiştir?
"Hem hiçten, yeniden bütün zîhayatın ordularını, bütün cesed-lerinin taburlarında kemâl-i intizâm ile, zerrâtı, emr-i kün- feyekûn ile kaydedip yerleştiren, ordular îcâd eden Zât-ı Zülcelâl, tabur-misâl, cesedin nizâmı altına girmekle birbiriyle tanışan zerrât-ı esâsiye ve eczâ-yı asliyesini, bir sayha ile nasıl toplayabilir, denilir mi?" Bu cümlede geçen zerrat-ı esasiye ve eczay-ı asliye'den kas...
"Göz ve beyindeki acip vazifeleri gören bir zerre, bir yıldızdan; ve bir cüz, küll mecmuundan; meselâ dimağ ve göz, insanın tamamından; ve cüz'î bir fert, hüsn-ü sanatça ve garabet-i hilkatça umum bir neviden; ve bir insan, acip cihazlarıyla küllî cins hayvandan; ve bir fihriste ve program ve kuvve-i hafıza hükmünde olan bir çekirdek, mükemmel masnuiyeti ve mahzeniyetçe koca ağacından; ve bir küçü...
Zikirden maksat nedir? Allah'ın isimlerini papağan gibi saymak mıdır? Yoksa Allah'ın isimlerinin manasını ve gereğini yaşamak mıdır?
Bediüzzamana göre zikir ve marifeti ilahiyenin mahalleri hangisidir?