Namazın beş vaktinin her bir vaktinin belirtilen vakitlerde farz kılınmasının herhangi bir hikmeti ve ya hikmetleri var mıdır?
Mesnevi-i Nuriyede geçen nazar, niyet, mana-yı ismi ve mana-yı harfi kavramlarını izah eder misiniz?
Ne için isteğim dışında bir imtihana tabiyim ve bunun sonucunda ebedi bir cennet ve cehennem var? Bu sorumluluk bana sorulmadan verildi...
“Arkadaş! Nefiste öyle dehşetli bir nokta ve açılmaz bir ukde var ki, zıdları birbirinden tevlid eder. Ve aleyhte olan her bir şeyi lehte zanneder. Meselâ güneşin eli sana yetişir, ziyasıyla başını okşar. Fakat senin elin ona yetişemez ve senin keyfin üzerine hareket etmez. Demek şemsin sana karşı iki ciheti vardır: Biri kurb, diğeri bu'd. Eğer senin ondan baîd olduğun cihetle "O bana tesir edemez...
Nefsimi nasıl terbiye edebilirim?
18. Söz'deki, nefsin alemdeki tabiate benzemesi ve ikisinin de zahiri çirkinliklere perde olarak yaratılmış olduğu hükmünden ne anlamak lazım?
"hem siz birer perde yaradılmışsınız. Ta güzelligi görülmeyen zahiri çirkinlikler size isnad edilip Zat-ı Mukaddes-i İlahiye'nin tenzihine vesile olasınız." (Sözler, 18. Söz) burada nefis nasıl perde oluyor?
Nesli tükenen hayvanların yaratılması abes değil midir? Sonuçta yok olduktan sonra düzen bozulmuyor.
Onuncu Nota’da bahsi geçen “Marifetullahın (Allah’ı bilmenin) şahidleri, bürhanları (delilleri) üç çeşittir. Bir kısmı: Su gibidir; görünür, hissedilir, lâkin parmaklarla tutulmaz. …İkinci kısım: Hava gibidir; hissedilir, fakat ne görünür, ne de tutulur. …Üçüncü kısım ise: Nur gibidir; görünür, fakat ne hissedilir, ne de tutulur.” Cümlelerinde anlatılmak istenen manayı açabilir misiniz? Bu üç kısm...
28. Lem'a'da, Zât-ı Zülcelâl'in dünyadaki mahlûkātın tedbîrine medâr dört arş-ı İlâhîsi var. Üçüncüsü ilim ve hikmet arşıdır ki; nûr unsurudur denilmektedir. Burayı misalle izah edebilir misiniz?