Arama sonuçları: 1744 sonuç bulundu.

17. Söz'ün Zeyli'nin giriş kısmında geçen "Cenâb-ı Hakk’a vâsıl olacak tarîkler pek çoktur. Bütün hak tarîkler Kur’ân’dan alınmıştır. Fakat tarîkatlerin bazısı bazısından daha kısa, daha selâmetli, daha umumiyetli oluyor. O tarîkler içinde kāsır fehmimle Kur’ân’dan istifâde ettiğim acz ve fakr ve şefkat ve tefekkür tarîkîdir." cümlesini izah eder misiniz?
Hatt-ı Kuran ile yazılmış risalelerdeki çizgilerin çizilmesini Bediüzzaman hazretlerinin kendisi mi emretmiş?
Kur’ân’ın Âyetü'l-Kübrâsı’nın iki tefsiri olan iki Âyetü’l-Kübrâ risalelerinde hadiste belirtilen bir saat tefekkür var mıdır? Varsa nasıldır?
Risalelerde bazı konular tekrar olarak yazılıyor. Misal, ihlas risalesi. Bunlar sanıyorum Kuran ayetlerinin tekrarındaki faziletten kaynaklanıyor. Peki tekrar konular ilkinde yazıldı, sonraki eserlerde üstadımız, yine ilham yoluylamı yazdırdı. Yoksa filan bahsi buraya ekleyin mi denildi? eger aynı konu 2 3 kere farklı anlarda ilham olarak yazdırıldıysa, bu risalenin yüceliğinin bir ispatı daha olu...
28. Lem'anın başında Hz. Ali'nin İslam harfleri hakkında bir sözü alınıp gerisi Sikke-i Tasdik kitabına havale edilmiş. Bu konuda Hz. Ali neler diyor? Risaleleri islam (Kur'an) harfleriyle okumanın ehemmiyetini açıklar mısınız?
Şimdi matbaalar Kur'an hattıyla risaleleri basıyor ve neşr ediliyor. Eskisi gibi değil.  O halde Risale-i Nur'u el ile yazmaya lüzum kalıyor mu?
"İkinci yol, îmân-ı bilgayb cihetinde, sırr-ı vahyin feyziyle, burhânî ve Kur’ânî bir tarzda, akıl ve kalbin imtizâcıyla, hakkalyakîn derecesinde bir kuvvet ile, zarûret ve bedâhet derecesine gelen bir ilmelyakîn ile hakāik-i îmâniyeyi tasdîk etmektir. Bu ikinci yol, Risâle-i Nûr’un esası, mayası, temeli, ruhu, hakîkati olduğunu hâs talebeleri görüyorlar. Başkaları da insafla baksalar, Risâle-i Nû...
Sahabe efendilerimizin makamları aynı mıdır? Sahabelerin fazilet bakımından sınıfları var mıdır? Kur'ân ve sünnette sahabelerin fazileti nedir?
"Aynen öyle de, biz de ilm-i usûl ve fenn-i mantıkça sebr ü taksim denilen en kat'î bir hüccetle deriz: Ey şeytan ve ey şeytanın şakirdleri! Kur'an, ya arş-ı a'zamdan, ism-i a'zamdan gelmiş bir kelâmullahtır veyahut -hâşâ sümme hâşâ, yüzbin kerre hâşâ- yerde sahtekâr ve Allah'tan korkmaz ve Allah'ı bilmez, itikadsız bir beşerin düzmesidir. Bu ise ey şeytan, sâbık hüccetlere karşı bunu sen diyemedi...
"Risale-i Nur bir Sedd-i Zülkarneyn gibi bir sedd-i Kur’ânî vazifesini görebilir." cümlesini izah eder misiniz?