Üstad Bediüzzaman'ın yeni harflere bakışı nasıldır? Risalelerin yeni harflerle basılmasına ne zaman izin vermiştir?
İşte felsefenin şu esasat-ı fasidesinden ve netaic-i vahîmesindendir ki: İslâm hükemasından İbn-i Sina ve Farabî gibi dâhîler, şaşaa-i surîsine meftun olup, o mesleğe aldanıp, o mesleğe girdiklerinden; âdi bir mü'min derecesini ancak kazanabilmişler. Hattâ İmam-ı Gazalî gibi bir Hüccet-ül İslâm, onlara o dereceyi de vermemiş. (Sözler)
Evet İbn-i Sina'nın bazı sözlerini, kanunlarını bazı yerlerde...
"Bekârlık bîkârların kârıdır. Bâkire, iki sülüs kadın, bir sülüs erkektir. Bekâr, iki sülüs erkek, bir sülüs çocuktur. İzdivac, tasfiye tehzib eder." Bediüzzaman'a ait bu cümleleri açıklar mısınız?
Cennetül Baki Mezarlığına gömülenlere bir ilaç sıkıp 6 ay içinde bütün bedenini çürütüyorlarmış. O mezara devamlı orada ölenler gömülüyormuş. Bu bizim dinimizce uygun mu? Aynı kabre birden fazla kişi gömülebilir mi Hep orada ölmeyi isterdik. Böyle bir durumda oraya gömülmek doğru mudur?
Müslümanlara bakıp İslam'ı yargılamak ne derece doğrudur?
Bediüzzaman Said Nursî şöyle demiş: "Bir zaman -küçüklüğümde- hayalimden sordum: "Sana bir milyon sene ömür ve dünya saltanatı verilmesini, fakat sonra ademe ve hiçliğe düşmesini mi istersin? Yoksa bâki fakat âdi ve meşakkatli bir vücudu mu istersin?" dedim. Baktım, ikincisini arzulayıp birincisinden "ah" çekti. "Cehennem de olsa beka isterim" dedi." Burada cehennem dahi olsa beka isterimi nasıl a...
Bediüzzaman diyor ki, "Küçüklüğümde, hayalimden sordum: -Sana bir milyon sene ömür ve dünya saltanatı verilmesini, fakat sonra ademe ve hiçliğe düşmesini mi istersin? Yoksa, bâki fakat âdi ve meşakkatli bir vücudu mu istersin?” dedim. Baktım, ikincisini arzulayıp birincisinden “Ah!” çekti. “Cehennem de olsa beka isterim” dedi.-
sürekli azap gören bir kul neden yokluğu istemesin ki?
İnsan cennetde kendinden daha üstün makamlara bakınca 'keşke ahirete daha çok çalışsaydım' diye pişman olup azap çekmez mi? Oysa cennette azapın olmadığını biliyoruz. Nasıl oluyor?
Üstad(ra). Otuzikinci Sözün ikinci mevkifinin, ikinci maksandında şöyle diyor: "Bir zaman ehadiyete dair bir tefekkÜrde bulundugum zaman, odamın yanındaki çınar ağacının meyvelerine baktım...". Yani ehadiyet yoluyla çınar ağacına bakıyor. Üstad, ehadiyet yoluyla çınar ağacına bakınca, bir tane ilah oldugunu nasıl anlıyor?
Risale-i Nur'da dinsizliğe karşı dindar Hristiyanlarla ittifak etmek hakkında bazı bahisler var. Bu açıdan, Nur Talebeleri Hristiyanlarla diyalog meselesine nasıl bakıyorlar?