Arama sonuçları: 607 sonuç bulundu.

Dokuz emirden birincisinde geçen "Başka mesleklerin adaveti ve başkaların tenkisi, onun fikrine ve ilmine müdahale etmesin. Onlarla meşgul olmasın." kısmını izah edebilir misiniz?
"Bir zaman Emirdağ’ında ikāmete me’mur edildim. Tek başıma bir menzilde, âdetâ bir haps-i münferid içinde bana çok ağır gelen bu tarassudlar ve tahakkümlerle bana işkence vermelerinden, hayattan usandım. Hapisten çıktığıma teessüf ettim. Ruh u cânımla Denizli hapsini arzuladım ve kabre girmeyi istedim. “Hapis ve kabir, bu tarz-ı hayata müreccahtır” diyerek, ya hapse veya kabre girmeye karar verirk...
Barla lahikasının 1. Fıkrasında: "bidatların çoğaldığı bir zamanda ulemanın sükut etmemeleri lazım geldiğine dair beyan buyurulan hadisdeki emir ve zecir." Bu hadis-i şerif nedir?
"En güvendiğin salabet ve hararet dahi emir tahtında hareket ediyorlar." Cümlesini açıklar mısınız?
"Fıtrat yalan söylemez. Bir çekirdekteki meyelân-ı nümüv der: “Ben sünbülleneceğim, meyve vereceğim.” Doğru söyler. Yumurtada bir meyelân-ı hayat var. Der: “Piliç olacağım.” Biiznillâh olur. Doğru söyler. Bir avuç su meyelân-ı incimâd ile der: “Fazla yer tutacağım.” Metîn demir, onu yalan çıkaramaz. Sözünün doğruluğu demiri parçalar. Şu meyelânlar, irâdeden gelen evâmir-i tekvîniyenin tecellîlerid...
Günahlara bağımlı olan ve günahtan aldığı lezzet dolayısıyla dinin emirlerinin yükümlülüğü altına girmek istemeyen, geçmişte ibadetlerini yapan bir genci nasıl uyandırabilriz. Risale-i Nurdaki hakikatlerden yola çıkarak nasıl intibaha getirebiliriz?
Hangi maddeden yapılan saati takmak caizdir? Demirden ve bazı maddelerden yapılan yüzük takmak caiz olmadığına göre saat için hüküm nedir? 
İtikafa girmem için beyimin(eşimin) rızası ve izni gerekiyor mu? İzin istediğim halde izin vermedi ise ona itaat etmem gerekiyor mu? Yoksa dini emirler olaması hasebiyle eşimi dinlemeyip itikafa girsem doğru olur mu?
"Havârik-ı medeniyet dedikleri şeyler ve keşfiyâtlarına medâr-ı iftihâr zannettikleri emirler, ma‘nevî bir duâ neticesidir." bu cümleden ne anlamalıyız?
"İşte bunun gibi, hadsiz emârelerle gösteriyor ki, mevcudât-ı havâiye olan hurûfun, hususan hurûf-u kudsiyenin ve Kur’âniyenin, hususan evâil-i sûredeki şifre-i İlâhiyenin hurûfâtı, muntazam ve nihâyetsiz hassas ve zamansız emirleri dinler ve yapar gibi göründüğünden, elbette zerrât-ı havâiyede kudsiyet noktasında emr-i  كُنْ فَيَكُونُ ’un cilvesine ve İrâde-i Ezeliyenin tecellîsine mazhar hurûfât...