Asa-yı Musa mecmuası birinci Hüccet-i İmaniye 18. mertebesinde; " imkân hakîkatinden çıkıp kâinâtın bu büyük şehâdetinin bir kanadını teşkîl ederler. Kâinâtın şehâdetini her iki kanadı ve iki hakîkatiyle Risâle-i Nûr eczâları ve bilhassa Yirmi İkinci ve Otuz İkinci Sözler ve Yirminci ve Otuz Üçüncü Mektublar tamamıyla isbat ve îzâh ettiklerinden onlara havâle ederek, bu pek uzun kıssayı kısa kest...
"21. Sözün ikinci makamında geçen kalbin beş yarasına beş merhemdir." cümlesindeki kalbin beş yarası ne demektir?
"Kalp boşluk kabul etmez" Sözünden ne anlamalıyız?
"Sonra o yolcu dağlarda ve sahrâlarda fikriyle gezerken, eşcâr ve nebâtât âleminin kapısı fikrine açıldı. Onu içeriye çağırdılar: “Gel, dâiremizde de gez. Yazılarımızı da oku” dediler. O da girdi, gördü ki: Gayet muhteşem ve müzeyyen bir meclis-i tehlîl ve tevhîd ve bir halka-i zikir ve şükür teşkîl etmişler. Bütün eşcâr ve nebâtâtın envâ‘ları, bil’icmâ‘ beraber لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ diyorlar...
Üstadımızın "Bu zamanda feraizi işleyen kebairi terk eden kurtulur inşaallah." sözünde, kebair diye kastettiği büyük günahlar hangileridir. Başka yerde "ekberü'l-kebâir" tabiri var, burada ise "kebair" diyor.
Kişi dinden çıkacak fiil ya da sözde bulunsa fakat bunun dinden çıkmaya neden olduğunu bilmese ve dinden çıkma kastı da yoksa fakat namazlarını ibadetlerini yapmaya devam etse, yine de dinden çıkmış olur mu?
Abdullah dedi ki: Babam Ömer İbnu'l-Hattab (ra) bana şunu anlattı: (...) Sonra tekrar sordu: “Bana ihsan hakkında bilgi ver?” Hz. Peygamber (sav) açıkladı: “ İhsan, ALLAH'ı sanki gözlerinle görüyormuşsun gibi ALLAH'a ibadet etmendir. Sen O'nu görmesen de O seni görüyor.” Adam tekrar sordu: “Bana kıyamet(in ne zaman kopacağı) hakkında bilgi ver?” Hz. Peygamber (sav) bu sefer: “Kıyamet hakkında kend...
29. Söz'deki şu cümleyi izah eder misiniz?
"Bir şey zâtî olsa, onun zıddı o zâta ârız olamaz. Çünkü içtimaü'z-zıddeyn olur; o da muhâldir. İşte bu sırra binaen, madem kudret-i İlâhiye zâtiyedir ve Zât-ı Akdesin lâzım-ı zarurîsidir. Elbette, o kudretin zıddı olan acz, o Zât-ı Kadîre ârız olması mümkün olmaz."
"İltizam-ı küfür, küfürdür", "küfre rıza küfürdür" gibi sözler var. Bir Müslüman bir küfre şahit olsa, o küfrü düzeltme şansı olduğu halde bişey yapmasa, müdahale etmese, sussa bu iltizam-ı küfürmüş ve o insan küfre girermiş... Bundan dolayı çok gergin oluyorum. Sürekli çevremdeki insanların ister yabancı olsun, ister ailem olsun bi insan küfür söz söylediğine şahit olduğum zaman şimdi müdahale et...
Kur'ân-ı Kerîmde Cennnet'ten söz edilirken "altından ırmaklar akar" tabiri çok kullanılıyor. Bunun nedeni ne olabilir. Niçin "içinde ırmaklar akar" denilmiyorda altından ırmaklar akar deniliyor?