Araf Suresi 179. Ayeti izah eder misiniz?
"Yemin olsun ki biz cinlerden ve insanlardan birçok kimseyi cehenneme uyumlu yaratmışızdır. Şu sebeple ki, onların kalpleri var, fakat bununla gerçeği anlamazlar; gözleri var onunla görmezler; kulakları var onunla işitmezler. Hâsılı bunlar hayvanlar gibidir, hatta onlardan daha şaşkındırlar. İşte asıl gâfil olanlar da bunlardır." [1]
Bu âyetlerde Rabbimizin “Yemin olsun ki biz cinlerden ve insanlardan birçok kimseyi cehenneme uyumlu yaratmışızdır” ifadesi onları cehenneme atmak için yaratıldığı, onları cehenneme sokacak bir hayat verdiği, onların imana gelmelerine müsaade etmediği gibi manalara gelmez. Burada kastedilen cinler ve insanlar, ezelî kelâm ile bedbahtlıklarına hükmedilmiş olanlardır. Ancak bu bedbahtlık, onların zorunlu olarak bu duruma mahkûm edilmeleri anlamına gelmez; tamamen cebre dayalı bir sonuç değildir. Rabbimiz, onların iradelerini hiçbir zaman hak yolunda kullanmayacaklarını, bâtılda ısrar edeceklerini, hiçbir âyet ve uyarının onları bu durumdan çevirmeyeceğini ezeli ilmi ile bildiği için kasdedilen kimseler bunlardır.[2]
Bunlar Allah'ın âyetleri üzerinde gereği gibi düşünmekten yüz çevirirler. Allah onların içlerinden kimlerin kâfirliği tercih edeceklerini kesin olarak bilmektedir. Bu itibarla da onlardan küfrü dileyenler bulunacaktır ve içlerinden bunun için de cinlerden ve insanlardan kimseler yaratmıştır. Bu bakımdan bunların da varacakları yerleri cehennem olacaktır.[3]
Lâkin sırf zorlama ile ve kendilerinin yaptıkları ve sebep oldukları şeyler hesaba katılmadan ve dikkate alınmadan cehennemlik olmuş değillerdir. Aslında başlangıçta "ahseni takvim", yani en güzel biçimde yaratılmış, şuur fıtratını taahhüt etmiş iken sonra "esfeli safiline" düşmüş ve cebren kurtarılmalarına ilâhî meşiyetin ilgisiz kalmış olması bakımındandır. Allahü teâlâ ezeli ilmiyle biliyordu ki, bunlar ileride irade ve hürriyet sahibi oldukları zaman taahhütlerini yerine getirmeyecekler ve görevlerini yapmayacaklar, fıtratlarındaki emaneti, şühudu ve marifeti ve diğer güçlerini hak yolunda kullanmayacaklardır, "Alçaklığa saplanıp kalacaklar ve heveslerine uyacaklardır." İşte o zaman Allah, onların kalplerini ve ruhsal melekelerini mühürleyecek, hakkı duymak kabiliyetleri kapanacak, bundan böyle onlara öyle bir yaratılış ve huy verecek ki, artık sırf cehennemlik olacaklar. [4]
Allah’ın ilminin ezeli oluşunun izahı için bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/nihayetsiz-ilim
https://risale.online/soru-cevap/bizler-kaderin-mahkumu-muyuz
https://risale.online/soru-cevap/ilim-maluma-tabidir
Bu gibi kimselerin kalplerinin, kulaklarının mühürlenmesi ile ilgili bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/kafirlerin-kalp-ve-kulaklarinin-muhurlenmesi
[1] Araf, 7/179
[2] Ebu Suud, İrşad-ul Akli’s Selim, Daru’l İhya et- Türas, Beyrut 2010, c. 3, s. 290
[3] Nesefi, Medarikü’t Tenzil, Dar’ul Kelim-it Tayyib, Beyrut 1998, c.1, sç619
[4] Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, Azim Yay, İstanbul ts., c.4, s.177