C: Evvelen: Delil, kat‘iyyü’l-metîn olduğu gibi, kat‘iyyü’d-delâlet olmak gerektir. Halbuki te’vîl ve ihtimâlin mecâli vardır. Zîrâ nehy-i Kur’ânî, âmm değildir, mutlaktır. Mutlak ise takyîd olunabilir. Zaman bir büyük müfessirdir. Kaydını izhâr etse, i‘tirâz olunmaz.(( Hem de hüküm, müştak üzerine olsa, me’haz-i iştikākı, illet-i hüküm gösterir.)) Demek bu nehiy, Yahûdî ve Nasârâ ile yahûdiyet ve...
27. Söz İctihad Risalesi'nde geçen bu kısımda, bir su, beş muhtelif mizaçlı hastalara göre nasıl beş hüküm alır? Su misalini izah eder misiniz?
Namazda Cem-i Takdim ve Cem-i Te’hîr nasil olmali? Şartları nelerdir ?
El çizgilerini okumak, kişi ve geleceği hakkında bilgi vermek ilminin hak olduğu söyleniyor. Risale-i Nur'da Mesnevi-i Nuriye'de "... ellerinin içlerinde, kalem-i kudret ile pek çok çizgiler, hatlar, nakışlar, nişanlar, yazılmıştır." deniliyor. Buna göre el çizgilerini okumak, bunun üzerinden geleceğe atıfta bulunmak caiz midir?
Caiz, haram, mekruh, farz, vacib gibi kavramların tanımı nedir?
Risale-i nurda geçen "İşte zaman, çünkü harekâtın bir rengi, bir levni, yahut bir şeridi hükmünde olduğundan, harekâtta câri olan bir hüküm, zamanda dahi câridir." Kader ile ne gibi bir bağlantısı vardır, izah eder misiniz?
Peygamber Efendimizin (sav) teşri görevini nasıl anlamalıyız? Bu konuda âyet var mıdır?
Merhaba! Ben bir kamu kuruluşunda memur olarak çalışıyorum. Burada çalışırken şahsi işlerimizde de kamu mallarından istifade ediyoruz. Elektrik, su gibi... Bu kullanmış olduğumuz kamu mallarının karşılığını nasıl ödeyebiliriz? Çalışmış olduğum kurumun bağlı olduğu ilgili bakanlığın yardım hesaplarına nakdi yardım yaparak mesuliyetten kurtulabilir miyiz? Veya herhangi bir yardım kuruluşuna yardım y...
Kıyas teklifi hüküm müdür?
“Meselâ, hikmet-i İlâhiyenin tensîbiyle İmâm-ı Şâfiî’ye ittibâ‘ eden, ekseriyet i‘tibâriyle Hanefîlere nisbeten köylülüğe ve bedeviliğe daha yakın olup, cemâati bir tek vücûd hükmüne getiren hayat-ı ictimâiye de nâkıs olduğundan, her biri bizzât dergâh-ı Kādıyyü’l-Hâcât’ta kendi derdini söylemek ve hususî matlûbunu istemek için, imam arkasında Fâtiha’yı birer birer okuyorlar. Hem ayn-ı hak ve mahz-ı hikmettir. İmâm-ı A‘zam’a ittibâ‘ edenler, ekseriyet-i mutlaka i‘tibâriyle İslâmî hükûmetlerin ekserîsi o mezhebi iltizâm etmesiyle medeniyete, şehrîliğe daha yakın ve hayat-ı ictimâiyeye müsteid olduğundan, bir cemâat bir şahıs hükmüne girip, bir tek adam umum nâmına söyler. Umum, kalben onu tasdîk ve rabt-ı kalbedip, onun sözü umumun sözü hükmüne geçtiğinden, Hanefî Mezhebi’ne göre imam arkasında Fâtiha okunmaz. Okunmaması ayn-ı hak ve mahz-ı hikmettir.” Soru
27. Söz İctihad Risalesi'nde geçen bu kısmı izah eder misiniz?