Acz elini nefisten çekse, doğrudan doğruya Kadîr-i Zülcelâl’e verir. Halbuki en keskin tarîk olan aşk, nefsinden elini çeker, fakat ma‘şûk-u mecâzîye yapışır. Onun zevâlini bulduktan sonra Mahbûb-u Hakîkî’ye gider.
Yukardaki yeri izah eder misiniz?
"Sonra da acz ve nefsin itimadsızlığından neş'et eden ve işi birbirine bırakmak olan düşman-ı gaddar geliyor. Himmetin elini tutup oturtturur. Siz de
[لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْ]
olan hakikat-ı şahikayı üzerine çıkarınız. Tâ o düşmanın eli o himmetin dâmenine yetişmesin." Bu kısmı izah edebilir misiniz? Burada geçen nefsin itimatsızlığını nasıl anlamalıyız?
Allahu Teala insan neslini, niçin Adem (as)'ın çocuklarından devam ettirdi? Adem (as)'dan sonra başka insanlar yaratıp onlarla devam ettirse olmaz mıydı?
Öldükten sonra dirilmeye dair çevremizden verilebilecek örnekler var mı? Varsa nelerdir?
Akşamın son sünneti dört rekat kılınabilir mi?
Risâle-i Nur Külliyatında 25. Söz'de Âl-i İmran Suresi 26. âyet ve sonrasında gelen İnşikak Suresinin 1-5. âyetlerini Bediüzzaman Hazretleri nasıl tefsir etmiştir? Buradan nasıl dersler çıkarmıştır? Detaylı olarak izah eder misiniz?
Ayrıca şuunat-ı ilâhiye, tecelliyât-ı ilahiye, tasarruf-u rabbaniye, icraat-ı rabbaniye gibi kavramları örneklendirir misiniz? Kumandan-ı azam örneğinde ne anlatılma...
İlah olan neden aciz olamaz? Mesela 2 tane ezelden gelen varlık olsa, birisi sonsuz ilim sahibi ama sonsuz kudret sahibi değil, birisi sonsuz kudret sahibi, ama ilim sahibi değil. İkisi birleşip evreni yaratmış olamazlar mı?
Allah'ı gören gördükten sonra zatının mahiyetini aklıyla idrak edebilir mi hatırlayabilir mi? Cennette gören her gördükten sonra tekrar mı unutacak. Ve kafirler Allah'ın zatını celal sıfatıyla görecektir değil mi?
“... Allah zâlimler topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Bakara, 2/258) “... Allah kâfirler topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Bakara, 2/264) “... Allah fâsıklar topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Tevbe, 9/24)
Bu ayetler de geçen insanlardan sonradan müslüman olanlar var bunu nasıl anlamalı?
Bediüzzaman hazetleri “Hâlık-ı Rahman-ı Rahim’in ilminde, meşhudunda, malûmunda baki kalmaklığın senin bekan için kâfidir.” diyor. Allah'ın ilminde malumatında baki kalmaklığın bize ne faidesi var. Zira vücud-u haricimiz yaratılmadan öncede Allah'ın ilminde yine var idik, ama kendimizden haberimiz yoktu. Varlığımızı vücud-u haricimiz yaratıldıktan sonra anladık. Üstadımızın bu ifadelerini nasıl ...