11. Lem'ada sünneti yaşayanlar hakkında söylenen "bir nevi’ huzur ve ibadet kazanır" cümlesinden insanın kalben huzur duymasını mı, yoksa allahın huzurunda oldugunu bilmesini mi anlayacagız?
Tarihselci bir arkadaşın bir iddiası var buna ne cevap verilebilir? Yazı şu şekilde:
Mesela çok evlilik, o dönemde çok evliliğin yasaklanması imkansız. Kabile bir toplumda 7. yüzyılın aile anlayışı varken böyle bir şey yapmak böyle bir devrim imkansız. Ama Kuran buna rağmen belirli bir ölçü getiriyor 4 kadın ile sınırlıyor ve tek evliliği de bolca övüyor. Şimdi sosyoloji değişti. Çok evlilik kanu...
Üstad hazretleri risalelerde defaatle tarikat ve tasavvuf ile elde edilen velayetin nübüvvet denizinden bir damla olduğunu ifade eder ve mesleğimiz sahabe mesleğidir der ve tarikat berzahına girmeden hakikata ulaşılan kısa bir yoldan bahseder.Halbuki İmam-ı Rabbani hazretleri mektubatında nakşibendi tarikatının başının ta hz. Ebubekire (ra) dayandığını anlatır.Sahabenin en büyüğü olan hazreti Ebub...
Sekizinci Söz'deki temsilde geçen ve ağacın başındaki iki adam hakkındaki, "...Hem o bedbaht zahiren leziz, manen zehirli yemişleri yemekle azabını ta'cil ediyor. Zira o meyveler, nümunelerdir. Tatmaya izin var, tâ asıllarına talib olup müşteri olsun. Yoksa, hayvan gibi yutmaya izin yoktur. Ve şu bahtiyar ise tadar, işi anlar. Yemesini te'hir eder ve intizar ile telezzüz eder...." cümlesindeki, za...
6. Sözde geçen "Ve ey dil, iyi tat! Bir tavla kapıcısı ve bir fabrika yasakçısı nerede, hazîne-i hâssa-i rahmet nâzırı nerede?" cümlesini izah eder misiniz?
"Kendi hissiyat-ı nefsaniyesini unutup kardeşlerinin meziyyat ve hissiyatı ile fikren yaşamaktır" cümlesini nasıl anlamalıyız?
Bigbang teorisine göre milyonlarca yıl önce evren tek bir noktadan genişlemeye başladı ve trilyonlarca parça ( yıldız, gezegen vs.) evrenin çeşitli noktalarına konumlanmış oldu. Dünya ise bu etrafa dağılan trilyonlarca parçadan sadece bir tanesiydi ve bizim dünyamız yaşama elverişliydi. Dolayısıyla bizim dünyamızda yaşam başladı. Şimdi sorum tam olarak şu: Biz Müslümanlar olarak hep deriz. (Örneği...
Tesettür gerçekten farz mı bu beni düşündürüyor.
Nur suresi 31. Ayette “başörtülerini yakalarının üzerinde bağlamak” ayeti başörtü takmak için gerçekten bir emir mi emin olamıyorum. O zamanlarda Arap yarımadasında kadınlar da erkekler de hava sıcak olduğu için başlarına kumaşlar örtüyorlardı. (Günümüzde de böyle örtüler örtenler var zaten.) Ama kadınlar erkeklerin dikkatini çekmek için o örtüyü ...
Arkadaşın annesi yaşlı ve kemik erimesi olduğu için yürümekde zorluk çekiyormuş. Bir kaç defa abdest için kalktığında düşmüş. Şimdi korkudan abdest alamıyormuş. Yanında her zaman yardım edeni de yok. Bu durumda namaz için teyemmüm alması caiz olur mu?
Abdest aldıktan sonra namaz kılarken tuvaletimiz gelse fakat namaz bitene kadar sıkışık olarak namaza devam etsek ve sonrasında tuvaletimiz gitse bu namaz kabul olu rmu? Bunu genel olarak yaşıyorum. İzah ederseniz memnun olurum.