Şafi Mezhebinde vitir namazının hükmü nedir? Ayrıca kazası çok olanın sünnetleri terk etmesi doğru mudur?
Vitir namazının dayanağı Hz. Peygamber (s.a.s.)’in sözleri ve uygulamalarıdır. Hz. Peygamber (s.a.s.): “Vitir her müslüman üzerine bir vazifedir.” [1] buyurmuş, günün kılınan son namazının tek (vitr) olmasını tavsiye ve teşvik etmiştir.[2] Vitrin kılınma vaktine ilişkin olarak da sabah namazının sünnetinden biraz önceki vakti, yani sabah namazı vaktinin girmesine yakın bir vakti önermiştir.[3] Bununla birlikte gece uyanamayacağından endişe edenlerin yatmadan önce kılabileceklerini belirtmiştir.[4]
Vitir namazının Hz. Peygamber (s.a.s.)’in sünnetiyle sabit olduğu konusunda fıkhî mezhepler arasında ihtilaf olmamasına rağmen; hükmü, rekât sayısı, kılınma şekli ve kunut dualarıyla ilgili bazı farklılar vardır. Bu farklılıkların temel nedeni her mezhebin esas aldığı rivayetlerin farklı oluşudur. Hanefî mezhebine göre vitir namazı, kesin ve bağlayıcı bir şekilde ama “zannî” delille emredildiği için “vacip” kabul edilmiştir.[5] Diğer mezheplere göre ise vitir, “sünnet” namazlardandır.[6] (DİYK)
Sünnet yerine kaza namazı kılınması ile alakalı izahlar için lütfen bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/kaza-namazi-4
[1] Ebû Dâvud, Salât, 338; Nesâî, Salâtu’l-Leyl, 40
[2] Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 53
[3] Tirmizî, Vitr, 12; Ebû Dâvûd, Vitr, 8
[4] Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 21
[5] Kâsânî, Bedaiu’s-Sanâi’, II, 220; İbn Nüceym, el-Bahru’r-râik, II, 40
[6] İbn Kudâme, el-Muğnî, I, 402