Sırf bedenle yerine getirilen ibadetlerde başkasının yerine o ibadeti yapmak geçerli sayılmaz.1 Zira herkes kendi amelinin hesabını verecektir. 2 Bu itibarla bir kimse, vefat etmiş veya hayatta olan birinin kılmadığı farz namazları, onun adına kılamaz. Dolayısıyla herkes hayatta ve sağlığı yerinde iken ibadetlerini yerine getirmeye özen göstermeli, Allah’ın huzuruna borçlu olarak gitmemeye gayret etmelidir.3
İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 1994, c.2, s. 535
İsrâ, 17/13; Yâsîn, 36/54; Tûr, 52/16, 21; Müddessir, 74/38
Heyet, Fetvalar, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara 2018, s. 149

