Kaza namazını vakit namazından hemen sonra mı kılmak uygun yoksa vakit namazını kılıp tesbihatı yapıp daha sonra mı kılmak uygun?
Resul-ü Ekrem (sav) efendimiz: “Her kim bir namazı unutursa, onu hatırladığında kılsın. O namazın bundan başka keffâreti yoktur..." buyurmuştur.[1]
Vaktinde kılınamayan namazların kaza edilmesi için belli bir vakit yoktur. Kerâhet vakitleri dışında her zaman kaza namazı kılınabilir. Ukbe b. Âmir el-Cühenî’den şöyle dediği nakledilmiştir: “Rasûlüllah (sav) bize üç vakitte namaz kılmayı ve ölülerimizi defnetmeyi yasakladı: Güneşin doğmasından itibaren bir veya iki mızrak boyu yükselmesine kadar, güneşin gökyüzünde tam dik oluşundan batıya yönelmesine kadar ve güneşin sararmasından itibaren batmasına kadar”[2]
Kaza namazını kıldığımız vakit namazının tesbihatından önce mi, sonrasında mı kılmak gerekir sorunuza gelirsek, iki uygulama da fıkhen caizdir. Hanefî mezhebinin alimlerinden İbn-i Âbidin’in “Reddü’l-muhtar” adlı eserinde, vakit namazından sonra tesbihat yapmanın sünnet olduğu vurgulanmıştır. Şâfiî mezhebinin alimlerinden İmam Nevevî’nin “El-mecmû” adlı eserinde kaza namazlarının bir an önce eda edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yani tesbihattan önce kaza namazını kılmak gerekir demiştir.
Detaylı bilgi için lütfen bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/kaza-namazlar
https://risale.online/soru-cevap/kaza-namazi-8
[1] Buhari, Mevâkit: 38
[2] Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 293 [831]; bkz. Ebû Dâvûd, Tatavvu‘, 10 [1277] Cenâiz, 55 [3192].