Arama sonuçları: 1743 sonuç bulundu.

Kader Risalesi’ndeki şu paragrafı izah eder misiniz? "Cüz'-i ihtiyarînin üss-ül esası olan meyelan, Matüridîce bir emr-i itibarîdir, abde verilebilir. Fakat Eş'arî, ona mevcud nazarıyla baktığı için abde vermemiş. O meyelandaki tasarruf, Eş'ariyece bir emr-i itibarîdir. Öyle ise o meyelan, o tasarruf, bir emr-i nisbîdir. Muhakkak bir vücud-u haricîsi yoktur. Emr-i itibarî ise, illet-i tâmme istem...
Cümlesinin makam-ı ebcedîsi olan bin iki yüz yirmi ikiye kadar, o fütûhât-ı Kur’âniye ve nusret-i dîniye devam edeceğine ve ondan sonra bir derece tevakkuf ve tedennî başlayacağına tevâfukla işaret eder. Burada üstadımızın bin iki yüz yirmi ikideki gerilemeden kastı nedir? 
Evvelâ: Delil kat'iyyü'l-metîn olduğu gibi, kat'iyyü'd-delâlet olmak gerektir. Hâlbuki tevil ve ihtimalin mecâli vardır. Zira, nehy-i Kur'ânî âmm değildir, mutlaktır; mutlak ise, takyid olunabilir. Zaman bir büyük müfessirdir; kaydını izhar etse, itiraz olunmaz. Hem de hüküm müştak üzerine olsa, me'haz-ı iştikakı, illet-i hüküm gösterir. Demek bu nehiy, Yahudi ve Nasara ile Yahudiyet ve Nasraniyet...
Mesnevi-i nuriyede "Kuranın icazı (mucize oluşu) tahrifine bir seddir (bozulmasına mani olur)." diyor. Kur'an-ı Kerim'in muhafaza edilmesi, diğer kitapların muhafaza edilmemesinin hikmeti nedir?
Kuranla, dinle alay edilen yerde bulunursak onlara kalben katılmıyor olsak bile küfre mi gireriz? Veya ne yapmamız lazım?
Ayakkabının altı batık Necis olduğu için, ayağımızda dışarı ayakkabısı bulunurken her hangi bir zikir, salavat, Kur'ân hatmi yapmak caiz midir? Bu durum hatme engel olur mu?
Dördüncü Söz'de ''Kur'an-ı Hakim şu hakikate iki ayetiyle işaret eder'' cümlesinde geçen iki ayet hangileridir?
'Dua ezberleme cok mantıksız geliyor' diyenler oluyor. 'Dua içten ne gelirse o şekilde yapabilirim' diyorlar. Onun yerine Kuran ezberi yaparım deniliyor. Bunlara karşı nasıl bir cevap verilebilir?
Hadis Usulü ile alakalı bir kitapta şöyle geçmektedir "Yılanın zehirlediği bir kabile reisini Fatiha Suresi'ni okuyarak tedavî eden ve bunun karşılığında bir miktar koyun alan sahâbinin, bu koyunların yenilip yenilemeyeceği hususunu Resullulah'a sorması, Hz. Peygamber'in de “Fatiha'nın şifa vereceğini nereden biliyordun? İyi etmişsin. Koyunları bölüşün, bir pay da bana ayırın”, buyurmasıdır. Resul...
Kur'ân-ı Kerim dışındaki dualarda ve salavatlarda tesbihat ve tesbihlerde tecvit uygulamamız gerekir mi?