Allah'ın duyma, görme gibi sıfatları zamana göremi tecelli ediyor. Yoksa Allah geçmiş ve gelecek bütün sesleri, görüntüleri aynı andamı görüyor?
Bizler insan ve başta mâhluk olduğumuz için her şeyde mutlaka bir başlangıç noktası arıyoruz. Ancak biliyoruz ki Rabbimizin varlığı başlangıçsızdır. Bunu nasıl açıklayabiliriz?
11. Mektub'da geçen; "Güneşin ziyâsı ve harâreti aynadaki misâline geçtiği gibi" cümlesini kısaca izah eder misiniz?
Huruf-u mukattaanın manası var mıdır?
"Risalei Nur yalnız insanların hafıza ve kalperinde nakş olmuyor, belki hadsiz zi şuur mahlukatın ve ruhanilerin bir mütalaagahları olmakla beraber..." (Tılsımlar) geçen bu cümleyi açar mısınız?