Eğer bu hediye, yalnızca bu özel günlere hürmeten, o günlerin özelliğine atıf yaparak verilmekteyse, şüphesiz ki bu hediye, para veya kumanya gibi maddî şeyler, Müslümanların kullanacağı bir şey değildir. Kesinlikle uzak durulması gerekir, caiz değildir. Nitekim bu âdetler İslâmiyet’e ait değildir. Âyet-i kerime de Cenab-ı Hakk’ın şu tehditi oldukça şiddetlidir:
Zulmedenlere de meyletmeyin! Yoksa ateş size dokunur! Hem sizin, Allah'dan başka hiçbir dostunuz yoktur; sonra size yardım edilmez.1
Bir hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmaktadır:
Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.2
Nitekim Mecusilerin yeni yıl kutlamaları olan Nevruz ile alakalı fıkıh kitaplarında şöyle bir ifade geçmektedir:
Hanefilere göre, Neyruz/Nevruz veya Mehrecan hediyesini vermek caiz değildir. Örneğin: ‘Bu Nevruz ve Mehrecan hadiyesidir.' diyerek veya içinde o niyetle verse caiz değildir. Nevruz ilkbahar başlangıcı, Mehrecan ise sonbahar başlangıcı manasına gelir. Bazı kâfirler bu iki günde hediyeleşirler. Şayet bir kimse kâfirler gibi o günleri tazim etmek maksadıyla bu hediye işini yaparsa o zaman kâfir olur.3
Burada Noel ve Yılbaşı, Nevruz hükmündedir. Hiçbir fark yoktur. Bu namda hediye vermek ve almak kesinlikle caiz değildir. Ancak bir kimse bir kurumda çalışıyorsa ve bu hediyeleri almamak işine bir zarar veriyorsa bu durumda o hediyeleri alıp ihtiyaç sahibi kimselere vermesi mümkündür.
Hûd 11/113
Ebû Dâvud, Libâs, 4/4031
Heyet, el-Mevsuatu’l-Fıkhıyyetu’l-Küveytiye, c. 42, s. 261

