Ebu Hureyre (r.a.) Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
“Sizden birisi insanlara namaz kıldırıyorsa namazı kısa ve hafif tutsun. Çünkü cemaat içinde zayıf, hasta ve yaşlı kimseler bulunabilir. Fakat tek başına kılıyorsa istediği kadar uzatsın.”[1]
Dolayısıyla bir kişi kendi başına namaz kıldığı vakit uzunca sureler okuyup namazın feyz ve bereketinden dilediği kadar istifade edebilir. Lakin bu uzatmak namazın manevi feyzinden değil de vesveseden kaynaklanıyor ise dikkatli olmak ve vesveseye kapılmamak gerekmektedir. Zira vesveseyi veren şeytanın amacı kişiyi ibadetinden mahrum bırakmaktır. Vesveseden ötürü namazı uzatmak belki sürekli tekrar kılmak, her sureyi baştan okumaya kalkışmak, tilavet esnasında korkudan kekelemek namazın kişide dayanılmaz bir yük haline gelmesini netice verir. Bu sebeple evvela bunun bir vesvese hali olduğunu idrak etmek gerekmektedir.
Bununla birlikte yanlış yapmaktan aşırı korkmak da bir vesvese halidir. Özellikle tilavet noktasında bir vesvese var ise namazda en iyi bilinen kısa sureler okunabilir. Allah’ın merhamet ve rahmetini göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Zira Rabbimiz Kur’ân-ı Kerim'de:
“Allah, kimseyi gücünün yetmeyeceği bir şeyle mükellef tutmaz. Kazandığı (iyilik)kendi lehine, işlediği (kötülük) de kendi aleyhinedir. (Ey mü'minler! Şöyle duâ ediniz:) “Rabbimiz! Eğer unutursak veya hatâ edersek, bizi mes'ûl tutma! Rabbimiz! Bizden öncekilere onu yüklediğin gibi, bize de ağır bir yük yükleme! Rabbimiz! Kendisine (dayanabilmek için) takatimiz olmayan şeyi de bize yükleme! Hem bizi affeyle! Ve bizi bağışla! Hem bize merhamet buyur! Sen bizim Mevlâmızsın; artık kâfirler topluluğuna karşı bize yardım eyle!”[2]
Buyurarak bize bu şekilde dua etmemizi emretmekle birlikte unutmaktan ve hata yapmaktan dolayı düştüğümüz yanlıştan dolayı inşallah bizi mesul tutmayacağının müjdesini vermektedir.
Detaylı bilgi için lütfen bakınız:
https://risale.online/soru-cevap/tadil-i-erkan-ve-kiraat-hatalari
https://risale.online/soru-cevap/vesveseden-kurtulmak-icin
[1] Buhari, Ezan 62;
[2] Bakara,2/286