Fıkıh terimi olarak "istihaze" kadının rahminden hayız ve nifas halleri dışında genellikle de bir hastalık sebebiyle kan akmasını ifade eder. Bu durumdaki kadına da müstehâza denir. Özrün hükmü, her farz namaz için abdest almaktır. Sonra o abdestle vaktin içinde farz ve nafile namazları kılar. Vakit çıkınca abdest bâtıl olur.1
Her kadının âdet gördüğü gün sayısı eşit değildir. Bu süre Hanefîlere göre en az üç, en çok on gündür. Düzenli âdet gören bir kadının normal âdet günlerinden sonra kanaması devam ederse bu kanama on günü geçmediği takdirde tamamı âdet hükmündedir. Ancak on günü geçerse önceki normal âdeti esas alınarak devam eden kısmı istihâze (özür) kabul edilir. Bu kanama ikinci ayda da on günü geçerse bu kadının âdeti on gün olarak değişmiş olur. İki âdet arasındaki temizlik dönemi ise en az on beş gündür.2 Mesela, mutadı altı gün olan bir kadının daha sonraki ayda altıncı günün bitiminde kanaması devam etse, bu durum on günü aşmadıkça mutat âdeti olan altı güne ilaveten kanamanın devam ettiği günler de âdet döneminden sayılır.3 Fakat aynı kadının bu altı günün bitiminde kanaması devam eder ve bu süre on günü geçer de mesela on iki güne ulaşırsa, bu kadının mutadı, altı gün olarak kabul edilir. Altı günü on iki güne tamamlayan son altı günlük sürede görülen kan, istihâze (özür) sayılır. 4 Onuncu günden sonra görülen kan, özür kanı olduğu için kadın bu günlerde namazını kılar, orucunu tutar. Düzenli âdet günleri olan altı günden sonra kılmadığı namazları ve tutmadığı oruçları ise kaza eder.
"İstihâze kanaması olan hanımlar, temizlenmiş hanımlar hükmündedir. Hayızlı hanımlara haram olanlar, istihâze kanaması olan hanımlara haram değildir. İstihâze kanaması olan hanımlar, oruç tutabilir, namaz kılabilir, Kur'ân'a dokunabilir ve onu okuyabilir, tilâvet ve şükür secdesi yapabilir. Temizlenmiş hanımların yaptığı her şeyi yapabilir. Temizlenmiş hanımlar gibi olduğu konusunda icmâ edilmiştir.”5
Sonuç olarak; hayız günleri haricinde gelen kanamalar özür kanıdır. Özür halinde olan bir kimsenin her farz namaz için normal namaz abdesti alması yeterlidir. Alınan abdestle o vaktin içinde farz ve nafile namazlar kılınabilir, Kur’ân okunabilir ve yazı yazılabilir. Bu kişi hayızlı sayılmaz, hayızlıya yapması yasak olan şeyler özür halinde olan bir kimse için geçerli değildir!
Ayrıntılı cevap için linkte bulunan diğer yazımızdan da istifade edebilirsiniz:
Salim Öğüt, "İstihaze", TDV İslâm Ansiklopedisi, İstanbul 2001, c. 23, s.334
Aliyyü’l-kârî, Fethu bâbi’l-‘inâye, Dâru’l-erkam, Beyrut 1997, c.1, s, 133; İbn Nüceym, Bahru’r-râik Şerh-u Kenzi’d-dekâik (İbn Âbidin, Minhatü’l-Hâlik şerhi ile beraber), Daru’l-Kütübü’l-İslamî, ts., c.1, s. 120
Mevsılî, el-İhtiyâr li Ta’lîli’l-Muhtâr, Thk.: Şuayb Arnavut - Ahmet Muhammed Berhum - Abdüllatîf Hırzüllah, Dâru’r-Risâleti’l-Arabiyye, Beyrut 1430/2009, c.1, s.28
Mevsılî, el-İhtiyâr li Ta’lîli’l-Muhtâr, Thk.: Şuayb Arnavut - Ahmet Muhammed Berhum - Abdüllatîf Hırzüllah, Dâru’r-Risâleti’l-Arabiyye, Beyrut 1430/2009, c.1, s.28
el-Mecmu’ 2/372; el-Muğnî, 1/339, Malik el Mısrî, Hanımlar İçin İslam İlmihali, Taharet, İstihâzenin Hükmü, s.35

